29 Eylül 2009

BURMA BAKLAVA

Soğuk bir sonbahar gününden herkese merhabalar.

Bugünkü tarifim bayramın ve doğum günü masamın en lezzetli ve en çok beğenilen tariflerinden biri olan burma baklavam. Bu tarif özel bir tariftir hamuru ve pişirme aşamaları ile lezzetlenen ve güzel yapılırsa tadına doyulmayan nefis bir tatlıdır benden söylemesi .

Bu bayram geçti ama kurban bayramı için denenecek tatlı arayanlara hiç düşünmeden yapabilecekleri harika bir seçim olacağını düşünüyorum. Eeee buyrun tatlı yiyelim tatlı konuşalım ...

BURMA BAKLAVA


Malzemeler :
2 yumurta
2 çay bardağı yoğurt
2 çay bardağı süt
2 çay bardağı sıvıyağ
1,5 yemek kaşığı karbonat
1,5 yemek kaşığı sirke
Bir cimdik tuz
Aldığı kadar Un

Şerbeti İçin :
6 su bardağı su
6 su bardağı şeker
1/2 limon suyu

Üzerine
250 gr terayağ

Bu ölçülerle 2 büyük fırın tepsisi baklava çıkıyor siz 1 tepsi yapacaksanız ölçüyü yarıya indirin lütfen.

İlk önce şerbetimizi hazırlayıp soğumaya bırakalım. Şerbetimiz için su ve şeker kaynatılıp ballanmaya aşlayınca limonumuz damlatılır ve 10 dakika daha kaynatılıp ocaktan alınır ve soğumaya bırakılır. ( Şerbetin kıvamı çok önemli çok sulu olursa baklavayı yumuşatır o yüzden hafif katı olup ballanmalı )

Hamurumuz için yumurta ve sıvı malzemeler katılarak çırpılır ardından karbonat tuz ve un ilave edilerek kulak memesinden az daha yumuşak bir hamur elde edilir.
Hamur yumurta büyüklüğünde bezelere ayrılarak üzerine nemli bir bez veya temiz bir naylon kapatılarak yarım saat dinlendirilir.
Dinlenen hamurlarımız nişasta yardımı ile ( nişastayı azar azar serperek ) oklava ile kenarlardan elimizde çevirerek bastırmadan açabildiğimiz kadar açalım.

İyice açılıp incelen yufakamızın üzerine her tarafına gelecek şekilde fındık içi serpip oklavamıza çok sıkı olmayacak şekilde sarıyoruz. Tamamını sarmadan 5. resimdeki gibi yufkanın 3 parmaklık kısmını üzerine katlayıp sarmaya devam ediyoruz.

Sardığımız yufkamızı iki taraftan çok sık olmayacak şekilde büzüp oklavadan çıkartıp tepsimize diziyoruz. Bu şekilde tüm yufkalarımızı açıp büzdükten sonra baklavamızın açma işlemini tamamlıyoruz.



Baklavamızı önceden ıdıtılmış 180 derece fırına verip 15 dakika pişiriyoruz. ( bu pişirme baklavamızın kurumasını ve piştikten sonra ağızda un gibi dağılmasını sağlıyor ) 15 dakikanın ardından baklavamızı fırından çıkartıp soğutuyoruz. Baklavamız soğurken terayağımızı eritip soğuyan baklavamızın üzerine her tarafına gelecek şekilde döküyoruz.

Baklavamızı yağladıktan sonra tekrar fırına verip üzeri kızarana dek pişiriyoruz. Baklavamız pişince sıcakken dilimleyip ardından hemen soğuk balını döküyoruz. 5-6 saat dinlenip şerbetini çektikten sonra servise sunup afiyetle yiyoruz.

Bu tarifimi " ye # 49 çay & yemek sofraları" etkinliğie ev sahibeliği yapan şeyma arkadaşıma gönderiyor kendisine kolaylıklar diliyorum.

28 Eylül 2009

KIZIMIN DOĞUM GÜNÜNDEN KARELER

  • Günaydınlar , herkese güzel bir hafta diliyorum. Resmen yaz bitip kış başladı burda sonbahar yaşamadık desem yeridir. İlk kez eylül ayında kar yağdığını gördüm şu an masamdan baktığımda karşımdaki dağları bembeyaz görüyor ve şaşırıyorum. Karla beraber soğukta geldi tabiki montlar ve kazaklar bir bir çıktı. Utanmasam klimayı da yakacağım heehee :))
  • Neyse soğukları bir kenara itip sizi sıcacık bir masa ile başbaşa bırakayım. 12 Eylül büyük kızımın doğum günüydü. Dedesi ve amcası burda olmadığı için kutlamayı bayram tatiline ertelemiştik. Bayramda bir taşla iki kuş vurmuş olduk hem bayram hem doğum günü masası aynı anda oluverdi. Masamızda neler mi vardı
  • Bol meyveli yaş pasta
  • Burma baklava
  • Kerebiç
  • Fıstıklı ay çöreği
  • Patatesli bulgur köftesi
  • Kıymalı pide
  • Minik pizzacıklar
  • Tarifler daha sonra gelecek , hangisinden başlamamı istersiniz yazın ondan başlayayım. Herkese sevgiler sunuyorum...












23 Eylül 2009

YUFKA TATLISI

  • Merhabalar efendim. Bayram sonrası yine burda olmak çok güzel. Her nekadar blogger izin vermese de arada acıyor bana sanırım kaçamak yapıp bloguma girebiliyorum. Sizde de aynı sorun varmı bilmiyorum ( bir kaç arkadaşa sordum varmış) bloguma ve diğer bloglara giremiyorum girdiğim zaman da sadece ana sayfaya bakabiliyorum girip yorum yazamıyorum hemen hata verip blogger sayfası kapanıyor. Genel bir sorun olduğunu düşünüyorum ve geçer diye bekliyorum. Ziyaretlerim bu yüzden aksıyor malesef kimsecikler kusura bakmasın ...

  • Çok güzel tarifler var sırada zamanım oldukça ve blogger izin verdikçe hepsini paylaşacağım. Özellikle bayramda yaptığım ve bir hayli övgü aldığım burma baklava ve yine bayram tatilinde büyük kızıma yaptığım ufak aile arası doğum günü menüsünü paylaşmak istiyorum ... Siz beklemede olun emiii... Pişman olmayacaksınız ....

  • Bayram dönüşü tatlı ile devam edelim istiyorum . Bu tatlı bizim buralarda yapılan yöresel bir tatlıdır, kıtır kıtır ve çok güzeldir. Yufkası ramazan öncesi açılarak saçta kurutulur , ramazan boyu ve ramazan sonrası her çeşit tatlı ve böreği yapılarak afiyetle tüketilir.

  • Sizde denemek isterseniz işte tarif ....


Malzemeler :
12-14 adet kuru yufka
Fındık içi
4 su bardağı ılık su
200 gr Tereyağ
Şerbeti için:
7 bardak su
7 bardak şeker
1/2 limon suyu

  • Önce su ve şeker kaynatılarak kıvam alınca limonu eklenir ve 10 dakika daha kaynatılıp baklava şerbetimiz hazırlanır.
  • 3-4 su bardağı ılık suyumuz genişçe bir tepsiye dökülür. Kuru yufkalarımız bu suya batılırıp her yerinin ıslanması ve hafif yumuşaması sağlanır ( yufkalar bu aşamada kırılabilir önemli değil) Yumuşayan yufka yağlanmış tepsiye dizilir. Ardından 2. ve 3. kat yufkada yine aynı şekilde arkalı önlü ıslatılarak tepsiye dizilir ve 3. katta fındık içi serpilir. Tüm yufkalar bitene kadar her 3 katta fındık içi serpilerek tatlımız hazırlanır.
  • Erittiğimiz tereyağımız tatlımızın üzerine her yerine gelecek şekilde dökülür. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana dek pişirilir.
  • Pişince soğutulmuş şerbet dökülüp servis esnasında dilimlenir ve afiyetle yenir.

18 Eylül 2009

BAYRAM TATLILARI

  • On bir ayın sultanı Mübarek Ramazan ayı da bitti yarın arefe ardından bayram . Nice ramazanlar ve nica bayramlar görürüz inşallah.
  • Sizlere fikir vermesi açısından tatlılarımı yayınlayıp 1 hafta müsadenizi istiyorum.

15 Eylül 2009

KIYMALI PATATESLİ KOL BÖREĞİ

  • Kadir Gecesi değer gecesidir, Allah tarafından değerli kılınmış bir gecedir. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Bu gece bir ömürden daha hayırlıdır. Ellerin açıldığı, gözlerin dualarla yaşardığı, kalplerin okşandığı Kadir Gecesinde bütün insanların günahlardan uzaklaşıp tövbelerinin kabul edilmesini niyaz ederiz. Allah tüm inananları iman yolundan ayırmasın. AMİN....
  • Tüm islam aleminin kadir gecesini kutluyorum. Hayırlara vesile olması dileğiyle...
KIYMALI PATATESLİ KOL BÖREĞİ
Malzemeler
5 adet yufka

Ara Sosu İçin
3 adet yumurta
1.5 şişe maden suyu
1 su bardağı sıvıyağ
İç malzemesi İçin
3 adet orta boy patates
300 gram kıyma
2 adet orta boy soğan
Kırmızı biber
karabiber
1 çay kaşığı kimyon
tuz

  • Önce patateslerimizi soyup haşlayalım. Haşladıktan sonra rendenin kalın tarafı ile rendeleyelim.
  • Ardından ince kıyılmış soğanımızı biraz sıvıyağ koyduğumuz tavamızda kavuralım. Kıymamızı ilave edip suyunu salıp çekene kadar kavurduktan sonra rendelediğimiz patateslerimizi ekleyip tuz , kimyon, kırmızı ve karabiberi ekleyip güzelce karıştırıp tavamızı ocaktan alıp biraz ılınmasını bekleyelim.

  • Başka bir kapta yumurta , sıvıyağ, maden suyunu karıştıralım.

  • Yufkamızı tezgahımızın üzerine serip üzerine hazırladığımız ara sosumuzdan sürelim.
  • İç harcımızı yufkanın her tarafına ince bir katman halinde yayıp rulo şeklide sarıp yağlı kağıt serilmiş tepsimize ikiye katlayarak diklemesine yerleştirelim.
  • Diğer 4 yufkaya da aynı işlemi uygulayalım.
  • Tepsimize dizdiğimiz yufkalarımızın üzerine artan sosun tamamını döküp her tarafına yedirdikten sonra böreğimizi önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana dek pişirelim.

  • Bu tarifimi de sevgili Gelibolu17 arkadaşıma gönderiyor ve kendisine kolaylıklar diliyorum

11 Eylül 2009

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI

  • Herkese merhabalar ; Bu aralar hiç bir şey yapasım yok . Arşivde bekleyen onlarca tarif resmi var ve hepsi benim onlara tarifleri eklememi bekliyor yazık garipler bu gidişle çok daha bekleyecekler. Ramazanda çalışmak hele de evde 2 çocuk seni beklerken birde iftar telaşın ardından da sahur telaşın varken gerçekten çok zor. İşlerimi bitirip oturduğum an anlıyorum ne kadar yorulduğumu...
  • Pazartesi günü bu telaşelerime bir yenisi daha eklenecek çünkü pazartesi büyük kızım ilkokula başlayacak ( ilk okul 1. sınıflar diğer okullardan 1 hafta erken başlıyor) ve ilk hafta velisi ile birlikte okula gidip geleceklermiş ee haliyle bende onunla birlikte okul yollarında olacağım. İnşallah okulunu çok sever ve çok başarılı bir öğrenci olur. Güzel başlayıp güzel devam eder inşallah.
  • İşte bende durumlar böyle bir telaşe bir yorgunluk sormayın.Gececek inşallah deyip sizleri zeytinyağlı biber dolması ile başbaşa bırakıyorum ben çok severim ya siz ....
Malzemeler :
10-15 adet dolmalık biber

İç Malzemesi
1,5-2 su bardağı Prinç
1 büyük soğan
3 domates
1 yemek kaşığı salça
maydanoz
nane
kuş üzümü
çam fıstığı
tuz, karabiber

  • Soğanlar yağda pembeleştirilir. Üzerine fıstıklar eklenerek yağda çevrilirler ardından küp küp doğranmış domates , salça ve prinç eklenerek yaklaşık 5-10 dakika kavrulur. Daha sonra baharat, kuş üzümü ve maydanozlar konularak 1 bardaktan az su konarak kavrulan harcın kapağı kapatılarak 10 dak demlenmeye bırakılır.
  • Dolmalık biberler içleri çıkartılarak yıkanır ve süzdürülür.
  • Sonra hazırladığımız harçtan kaşık yardımı ile biberlerimizin içleri doldurulur ve üzerlerine domates dilimi kapatılır. Doldurulan biberler geniş ve yüksek olmayan bir tencereye tek sıra halinde dizilerek , tenceremizin içine de 1-2 bardak sıcak su konarak dolmalarımız buharıyla birlikte pişirilir.


    Bu tarifimi de İFTAR BEREKETİ ETKİNLİĞİ 3' e ev sahibeliği yapan sevgili Gelibolu17 arkadaşıma gönderiyor ve kendisine kolaylıklar diliyorum

9 Eylül 2009

BAYAT EKMEK PİZZASI

  • Günaydınlar ;
  • Hem bayat ekmekleri değerlendirmek hem de sahur için doyurucu bir lezzet isteyenere işte harika bir tarif. Pratikliği de cabası en fazla yarım saat içinde pizzanız hazırdır. Bizim evde çok sevilen bu pratik pizza tarifini denemek isteyenlere işte tarif..

Malzemeler :
7-8 dilim bayat ekmek
1 su bardağı süt
2 yumurta
2 yemek kaşığı tereyağ
Kaşar
Sucuk
Sosis
Zeytin

  • Ekmeklerimizi küp küp doğrayıp tepsimize yerleştirelim. Üzerine çırptığımız süt ve yumurta karşımını ekmeklerin her yerine gelecek şekilde dökelim.

  • Üzerine dilimlediğimiz sosis, sucuk ve zeytin leri serpelim. En üste de ince ince kestiğimiz tereyağımızı yerleştirip önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 10-15 dakika pişirelim.
  • Ardından pizzamızı fırından çıkarmadan rendelediğimiz kaşarımızı pizzamızın üzerine serperek tekrar fırınlıyoruz. 3-5 dakika sonra kaşar peyniri eridiğinde artık pizzamız servise hazırdır. Afiyet şeker olsun...

  • Bu tarifimi de İFTAR BEREKETİ ETKİNLİĞİ 3' e ev sahibeliği yapan sevgili Gelibolu17 arkadaşıma gönderiyor ve kendisine kolaylıklar diliyorum

7 Eylül 2009

ETLİ NOHUTLU PRİNÇ PİLAVI

  • Günaydınlar ; Yeni bir haftaya merhaba derken herkese mutluluklar diliyorum. Herşeyin gönlünüzce olacağı , huzur dolu , bereketli ve sağlıklı günler hepimizin olsun. AMİİİN ....

    Bugün ki tarifim Etli nohutlu pilav. Sizde benim gibi sade pilavı sevmeyenlerdenseniz işte size harika bir seçenek...


ETLİ NOHUTLU PRİNÇ PİLAVI


Malzemeler :
1,5 kase prinç
1 kase haşlamış nohut
300 kg kuşbaş et
3 yemek kaşığı tereyağ
istenirse az sıvıyağ
  • Nohutumuzu 1 gece önceden suya koyup ertesi gün yumuşayana dek haşlıyoruz.
  • Princimizi pilav yapmadan 3-4 saat kadar önce sıcak suya koyup demlendiriyoruz.
  • Etimizi yıkayıp 1 taşım kaynatıyoruz ( kanlı suyu çıkıp pilavı karartmasın diye ) . Suyu kaynayan etimizin suyunu değişip tekrar sıcak su koyup 1 kez daha etler yumuşayana dek pişiriyoruz. ( Bu etapta tuz koymuyoruz yoksa etlerimiz sertleşebilir)
  • Nohutumuz ve etlerimiz hazır olunca pilav tenceremizde tereyağı ve istenirse sıvıyağ koyup haşladığımız etlerimizi tereyağında 10 dakika kadar çevirip soteliyoruz. Ardından suda bekletip , yıkayıp , süzdüğümüz prinçlerimizi ekleyip prinçlerimizi de 5-10 dakika yağ ile kavuruyoruz.
  • Son olarak nohutlarımızı ekleyip karıştırıyor ve piriçlerimizin üzerini kapatacak kadar sıcak su koyup kısık ateşte pilavımız suyunu çekene dek pişiriyoruz.
  • Suyunu çeken pilavımızın tane tane olması için pişince tencerenin üzerine ( kapak ile tencere arasına ) kağıt havlu veya temiz bir mutfak bezi koyularak pilavın demlenmesi ve tane tane olması sağlanır.

  • Daha önce tarifini yayınladığım tavuk sotemi iftar sofralarınızda alternatif olması açısından tekrar yayınlıyorum. İşte size tavuk sote



  • Pilavın , et ve tavuk sotenin hatta fırında soslu kızartmaların yanında nefis bir alternatif olduğunu düşündüğüm küp patates kızartması . Daha küçük boyutta olduğu için kızartırken hem çabuk kızarıyor hem daha az yer kaplıyor hemde sunum olarak daha şık duruyor.
  • Bu tarifimi de 6 Eylül - 19 Eylül tarihleri arasında İFTAR BEREKETİ ETKİNLİĞİ 3' e ev sahibeliği yapacak olan sevgili Gelibolu17 arkadaşıma gönderiyor ve kendisine kolaylıklar diliyorum...

4 Eylül 2009

BÜZGÜLÜ GÜL TATLISI

  • Öncelikle hepimizin cuması mübarek olsun.
  • Bugünkü tarifim , hafta sonu verdiğim davette yaptığım sevgili oktay ustanın büzgülü gül tatlısı. Ramazan sofralarına yakışır bir tatlı oldu. Hafta sonu iftar daveti verecek olanlara fikir olsun diye istek üzerine ilk tatlı tarifimden başlıyorum.
  • Tarifin uzunluğu gözünüzü korkutmasın ayrıntılı anlattığım için uzun oldu yoksa tatlının yapımı hiç zor değil..
  • Ufak tefek değişiklikler yaparak hazırladığım tatlımın tarifine geçmeden hepinize güzel bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum.

  • Hamuru İçin Malzemeler
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • Aldığı kadar un
  • Acmak icin;
  • Nişasta
  • İçi için :
  • Dövülmüş ceviz veya fındık içi
  • Üzeri İçin :
  • 200-250 gr tereyağı
  • Şerbeti İçin
  • 5 su bardağı su
  • 4 su bardağı şeker
  • 1/2 limon suyu

  • İlk olarak şerbetimizi hazırlayalım. Şerbetimiz için şekeri , suyu ve 1/4 limonu tencereye koyup ateşe koymadan önce karıştırarak şekeri eritelim. Ardından ocağa alıp sürekli karıştırarak şerbet köpürmeye başlayana dek kaynatıp altını kapatıp soğumaya bırakalım.

  • Hamurumuz için ,yumurta, süt, sıvıyağ, sirke, tuz, elemiş un ve kabartma tozunu karıştırıp ele yapışmayan yumuşak bir hamur yoğuralım. Üzerini nemli bezle örtüp 10-15 dakika dinlendirelim.

  • Dinlenen hamurumuzu 4 parçaya bölüp her parçayı uzun rulo yapıp 10 küçük bezeye ayıralım. Toplam 40 adet bezemiz olsun. Bezelerimizin üzerine açmayı beklerken kurumasını önlemek için nişasta serpip bir kenara alalım.

  • Bezelerimizi teker teker alt ve üst kısmına nişasta serperek oklava ile servis tabağı büyüklüğünde açalım. ( Nişastayı azar azar ilave edelim hamur açıldıkça nişastayı çekecektir.) . Bezelerimizi baklava hamuru gibi ince açmaya özen gösterelim ki hem pişerken güzel pişsin hemde şerbeti güzel çekip daha leziz olsun.

  • Servis tabağı büyüklüğünde açtığımız hamurumuzun üzerine cevizimizi her tarafına gelecek şekilde serpelim.

  • Daha sonra sağ-sol , alt - üst tüm karşılıklı kenarları işaret ve baş parmağımız yardımı ile ortaya doğru büzelim. Yufkamızı büzdükçe tatlımızın şekli 4 yapraklı yonca gibi olacak.

  • Sonra her yaprağı 5-6-7 resimlerde görüldüğü gibi sırayla ortada birleştiriyoruz. İlk önce sol yaprağı ortada getirip arsından üst yaprağı sonrasında sağ yaprağı son olarak ta altta kalan yaprağı katlıyoruz

  • 4 yaprakta üstüste geldiğinde buruşuk bir şekil olacak karşımızda. Bir spatula yardımı ile yada elimizle tatlımızı alıp dikkatlice ters çevirerek katlı kısım alta gelecek şekilde tepsimize yerleştiriyoruz. Tepsiye yerleştirdiğimizde büzgülü şeklimiz tamamen ortaya çıkmış olacaktır.

  • Bütün bezeleri aynı şekilde açtıktan sonra tepsimize dizip fazla kabarmamaları için tatlılarımızı 3-4 yerinden kürdanla deliyoruz. Ardından erittiğimiz tereyağımızı her birinin üzerine 1,5 yemek kaşığı olacak şekilde döküp önceden ısıtılmış 200 derece fırında iyice pişiriyoruz.

  • Tatlımız pişip fırından çıkınca soğumuş şerbetimizi döküp yaklaşık 3-4 saat sonra tatlımız şerbeti çekince servise sunalım. AFİYET ŞEKER OLSUN.



  • Önemli Notlar:

  • 1- Şerbetin kıvamını güzel ayarlamak lazım çok sulu veya çok katı bir şerbet tatlımızın lezzetini direk etkileyecektir.
  • 2- Hamuru açarken ince açmak gerekiyor. İnce açılan yufka hem daha güzel büzülür hem güzel pişer hem de daha gzüel şerbet çeker .
  • 3- Yufkayı ortada büzdükten sonra katlarken çaprazlamasına katlıyoruz ki büzdüğümüzde tepsiye çeviriken daha sıkı olsun ve açılma olmasın.
  • Bu tarifimi de sevilciğime gönderiyor kolaylıklar diliyorum

3 Eylül 2009

İFTAR DAVETİM

  • Bugün sizlere hafta sonu annemlere verdiğim iftar davetinden kareler sunacağım. Hafif bir masa olsun istedim hafif ve lezzetli... Öyle de oldu sanırım midemiz incinmeden hepsinden az az yiyerek gözümüzü de midemizi de doyurduk çok şükür.. :))
  • Her zaman ki gibi bu masanın da bütün bir resmini çekemedim malesef. Son anda aklıma geldi o zamanda ezan okundu... Allahtan masaya götürmeden önce resimlemiştim hepsini..

  • Tarifleri sırasıyla yayınlacağım , hepinize hayırlı günler iyi iftarlar efendim...



  • Türk mutfağının olmazsa olmazı Mercimek çorbası


  • Mısırlı çoban salata Yöremizde yetişen karalahana ile yapılan Kıymalı lahana sarması

  • Tavuk sote

  • Küp patates kızartması

  • Etli nohutlu pilav

  • Zeytinyağlı Barbunya



  • Veee son olarak ta Büzgülü gül tatlısı

  • Hangisinden başlayayım tarif vermeye siz söyleyin...