30 Temmuz 2008

MEYVELİ PASTA

Merhaba arkadaşlar. Güzel bri kandil gecesinin ardından rabbim tüm dualarımızı kabul etsin diyerek yeni bir güne merhaba diyorum. İnşallah her günümüz bir öncekinden güzel olur..
Çilek mevsimi bitti bitecek bende mevsim bitmeden sizlere bir kaç çilekli tarif vermek istiyorum. Bunlardan ilki pratik zaman almayan bir meyveli pasta. Benim zamanım kısıtlı olduğu için bu pastamı hazır pastabanla yaptım ama siz kesin pandispanya ile deneyin lezzet iki katına çıkacaktır emin olabilirsiniz. Bu pastayı büyük kızımın dedesiyle alışverişe çıkması sonucu eve elinde bir poşet çilekle gelip anne bana çilekli pasta yaparmısın demesiyle anında evdeki malzemelerle yapılıverdi.
Büyük kızım pek yemek yemediği için istediği her şeyi yapar oldum yeterki yesin diye. Bir anneye en büyük ceza yemeyen bir çocuğunun olmasıdır sanırım. Bende belki bundan yer diye hemen yapıverdim .Sorun kaç dilim yediii belki 1 -1,5 dilim oda zor bela.. Büyüdükçe düzelir düyorlar ama ben hiç bir fark göremiyorum inşallah düzelereck diye ümid ediyorum ve düzeleceği günleri iple çekiyorum..Rabbim o günleride gösterir inşallah ...
MEYVELİ PASTA
Pandispanya ile denemek isteyenlere işte sade pandispanya tarifi 24 cm'lik kek kalıbı içindir. Kalıbınız büyükse miktarı artırmalısınız yoksa istediğiniz gibi kabarmayabilir.
Pandispanya Hamuru için
4 Adet Yumurta
4 Fincanı Toz Şeker
1/2 çay bardağı Sıvıyağ
3 Kaşık sıcak su
1 Kabartma Tozu
1 Vanilya
4 fincan un
Fincan ölçüleri türk kahvesi fincanına göredir.

Pasta Malzemeleri :

1 adet hazır pastaban

1 paket vanilyalı pasta kreması

1,5 bardak süt

1 kg çilek

1 şeftali

1 muz

1 bardak mevye suyu

Çikolata parçaları

Öncelikle kremamızı üzerindeki tarife göre çırpalım (2,5 bardak süt diyor ama ben 1,5 bardakla yaptım ) Ben kremaya renk ve lezzet versin diye kremanın içine 5-6 çileği robattan geçirip ekledim. Ama çilekler kremayı sulandıracağını hesap edemedim. O yüzden sizde benim gibi kremaya çilek eklerseniz kremanın sütünü 1 bardak eksik koyun yoksa kıvamı biraz yumuşak olur. Kremamızı hazırladıktan sonra;

Meyvelerimizi yıkayıp soyup tavla zarı büyüklüğünde küp küp keselim. Pastabanımızın katlarını meyve suyu ile ıslattıktan sonra ilk kata kremamızın yarısını her tarafını kapatacak şekilde gzüelce sürelim. Üzerine küp küp doğradığımız şeftali ve muzumuzu serpelim. İkinci katımızı kapatıp kalan kremamızdan 3-4 kaşık ayırıp kremamızı güzelce sürüp en üstede ortadan ikiye kestiğimiz çileklerimizi yerleştirelim. Kalan krema ile kenar süslemesi yapalım.

Pastanın kenarlarına çikolata rendeleyip serpebilirsiniz. Bende şekilli parça çikolatalar olduğu için ben onlardan serpiştirdim siz dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.

Buz dolabında 2-3 saat bekledikten sonra servise hazır olan pastamız afiyetle yenir..


Resimler pek orantılı çekilemedi çünkü makinemin şarjız bitmiş ve ekranı kararmıştı o yüzden öylesine ekranı görmeden rastgele çekilmiş resim bunlar. Kaç poz çektim tahmin edemezsiniz belkide 25-30 poz çekmişimdir en iyileri bunlardı valla.

29 Temmuz 2008

MİRAÇ KANDİLİMİZ MİBAREK OLSUN




Mi’raç Gecesi: Receb ayinin 27.nci gecesidir. Yatsi namazindan sonra 12 rek’at namaz kilinir. 2 rek’atte bir selâm verilir. Her rek’atte 1 Fâtiha-i Serîfe, 10 Ihlâs-i Serîf okunur.
Namazdan sonra; 100 defa "Sübhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim" 100 defa istigfar, 100 defa salâvat-i serîfe okunur.
10 gün 100 defa "Sübhanallahü hayyül Kayyum"
10 gün 100 defa "Sübhanallahü ehadüs Samed"
10 gün 100 defa "Sübhanallahü gafurur Rahiym" zikirlerini yapmak müstehaptir.

MΑRÂC GECESİNDE VE GÜNDÜZÜNDE YAPILACAK İBÂDET
Receb-i Şerîf’in 27’nci gecesi Mî‘râc Gecesi’dir.
Yatsı namazından sonra 12 rek’at Hâcet namazı kılınır. Beher rek’atte Fâtiha’dan sonra 10 İhlâs-ı Şerîf okunur.
Namaza niyet şöyledir: “Yâ Rabbî, rızâ-i şerifin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili Habîbin Resûl-i zişân Efendimiz hürmetine ben âciz kulunu afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-i ilâhîne mazhar eyle.”
Namazdan sonra: 4 Fâtiha-i Şerîfe,
100 defa, “Sübhânallâhi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azıym”,
100 İstiğfâr-ı şerif,
100 Salevât-ı şerîfe okunup duâ edilir.
Bu namazda, İhlâslar 100 adet okunur, veya bu namaz 100 rek’at olarak kılınırsa; bunu yerine getiren mü’min, –bu namazın feyz ve bereketiyle– huzûr-i ilâhiye namaz borçlusu olarak çıkmaz.
Mî’râc Gecesi’nden sonraki gün, mutlaka oruçlu olmalıdır. O gün öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte Fâtiha’dan sonra 5 Âyetü’l-Kürsî, 5 Kulyâ eyyühe’l-kâfirûn, 5 İhlâs-ı şerif, 5 Kul eûzü birabbi’l-felak, 5 Kul eûzü birabbinnâs sûreleri okunur.
MIRAC GECESINDE PEYGAMBERIMIZE VERILEN HEDIYELER
Mirac günü peygamber efendimiz (S.A.V) hediye olarak üç sey verilmisti: Bunlar; Bes Vakit Namaz, Bakara Suresinin Son Ayetleri, Ve Sirk Kosmamak sarti ile ''LA ILAHE ILLALLAH ''diyen her Müslümanin cennete girebilecegi müjdesi

Bu günlerin feyzi üzerimize
Rahmeti geçmişimize
Bereketi evimize,
Nuru ahiretimize
Sıcaklığı yuvamıza dolsun...
Miraç kandilimiz mübarek olsun.




27 Temmuz 2008

ÇARŞAF ÇARŞAF ÇARŞAF BÖREĞİ :))

Mutlu , sağlıklı, huzur dolu bir hafta geçirmek dileğiyle herkese günaydın....
Başlıktanda anlaşılacağı üzere bugünkü tarifim çarşaf böreği... Bu böreğimi de istek üzerine yaptım rahmetli görümcenim kızı için. Zor görünsede aslında çok kolay bir börek ..O kadarda lezizki değiyor doğrusu.. Denemek isteyenler için tarif aşağıda... Yapanlara kolay gelsin yiyecek olanlarada şimdiden afiyet şeker olsun..
ÇARŞAF BÖREĞİ

Malzemeler
1.5 Su Bardagi Sut
1 Su bardağı su
Aldigi Kadar Un
1 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz

1 Yumurta Sarisi (Uzerine)
Sivi Yag ( Bezelerin üzerine sürmek icin)

Ic Harci Icin
1/2 kg minzi peyniri
veya 1 kaılıp beyaz peynir
Maydanoz
Süt, su , tuz ve sıvıyağa aldığı kadar un ilave edilerek iyice yoğrulur. Ele yapışmayacak setlikte bir hamur hazırlanır. Hazırladığımız hamurumuzun üzerine nemli bir bez örtülerek 15-20 dakika dinlendirilir.
Daha sonra dinlenen hamurumuzdan 6 eşit parça kopartılarak şekilde görüldüğü gibi bezeler hazırlanır. Hazırlanan bezeler merdane yardımı ile pasta tabağı büyüklüğünde açılır. ( Eğer merdaneye yapışırsa birazcık unlayın) Açtığımız hamuru büyükce bir tepsinin içine altını ve üstünü yağlayarak yerleştirelim. Diğer bezeleride aynı şekilde açıp yaplayıp üstüste yerleştirelim.
Açılıp yağlanan hamurlarımızı sırayla temiz bir çarşafın üzerine koyup dikkatliçe her tarafını çekiştirerek açın ..( Ben ortadan başlayarak elimle açtım daha kolay oluyor) İncecik olana kadar açılan hamurumuzun üzerine iç harcımızdan yerleştirilerek (istenirse sadece bir köşesine konur istenirse tüm yufkaya yayılır) rulo şeklinde sarılır ve şekil verilerek veya uzunlamasına yağlanmış tepsiye yerleştirilir. Tüm hamurlara aynı işlem uygulşandıktan sonra böreğimizin züerine yumurta sarısı sürülüp istenirse çörekotu serpilerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir


Üzerleri kızarıp pişen böreğimiz fırından çıktıktan sonra sertleşmemesi için üzerine başka bir tepsi örtülerek 10 dakika böylece bekletilir. Daha sonra dilimlenip servis yapılır ve Afiyetle yenir.

Dilimli halini pek fotograflayamadım çünkü pek uzun ömürlü olmadı böreğim ... Açılmasıyla yenilmesi bir oldu desem yeridir.


25 Temmuz 2008

TURŞU YAPIMI VE TURŞU KAVURMASI

Bugününüz dünden güzel geçsin temennisiyle başlıyorum güne..


Bugün lafı uzatmadan direk tariflerime gececeğim. Malum önümüzdeki aylar turşu yapma zamanı. Bende bu aylar gelmeden tarif arayanlar için sizlere karışık turşu nasıl yapılır onu tarif etmeye çalışacağım. Aşagıda resimlerini gördüğünüz turşular geçen seneden kalma böyle 4 büyük kavanoz yaptım , özellikle ramazan sofralarında pek güzel yendiler. Sizlerde yapmak isterseniz bir fikir olsun diye şimdiden yayınlıyorum..Yapanlara kolay gelsin
Vee bu turşularla yaptığım turşu kavurmasınıda yöresel yemekler etkinliğine ev sahipliği yapan sevgili zeynepcime göndermek istiyorum . Zeynepcim işte sana yine trabzona ait bir yemek. Mayhoş mayhoş çayın yanındada böreklerle veya açmalarla süper gider. Hem turşu tarifi hemde zeynepciğime gönderdiğim yemek tarifiyle bir taşla iki kuş vurmuş oldum.


Şimdiden herkese güzel bir hafta sonu tatili diliyorum.. Sevgiler.


KARIŞIK TURŞU

Malzemeler :
1 orta boy kelem ( beyaz lahana)
1 kg ham domates
1 kg ajur
1 kilo havuç
1 kilo salatalık
3-4 diş sarımsak
1 limon
2 acı yeşil biber
tuz
Domatesler dörde bölünür , havuçlar yuvarlak çok kalın olmayacak şekilde doğranır. Ajurları ve salatalıkları ben kestim ama siz kesmeyin. çünkü kesmezseniz daha çok dayanır. kelemleride biraz büyükçe kesip biberlerle beraber geniş bir kapta iyice karıştırın. Daha sonra turşuyu yerleştireceğiniz kaba karıştırdığınız turşuları yerleştirin. Yerleştirirken araya 1 sarımsak ve kenarlara da limonlarını yerleştirin. Kabı doldurduğunuz zaman en üste kalan sarımsağı ve limonu koyup kapağını kapatın. Tuzlu suyunu koymadan önce sabaha kadar bekletin bekleyen turşu iyice sinecektir. En sonuda tuzunu ve suyunu koyup kapağı kapatın.. 15-20 gün sonra turşularınız kıvam almaya başlayacaktır. Afiyet şeker olsun...
Not: sarımsakları ezmeden koyun ki suyu berrak olsun
TURŞU KAVURMASI

Karışık Turşu , 1 büyük soğan, 1 domates ,zeytinyağı

Soğanlar biraz büyükçe doğranarak , küp küp dopradığımız domateste ilave edilerek zeytinyağında pembeleşene kadar sotelenirler. Daha sonra yıkanıp süzülmüş turşularımız eklenerek güzelce kavrulurlar. Turşu kavurmamız artık servise hazırdır.

Sıcak bir çay yada buz gibi bir ayranla servis edilir.Afiyetle yenir.

23 Temmuz 2008

FIRIN SÜTLAÇ VE MUTLULUK

Merhabalar herkese ; Bugün biraz mutluluktan bahsetmek istiyorum.. Herkesin yanıbaşında olan fakat çoğu kez farkına varamadığımız mutluluktan. Genelde ufak şeylerden mutlu olmasını bilmeyen bir toplumuz galibaa. Yada hep büyük mutluluklar beklediğimiz için ufacık olanları görmezden gelip haksızlık yaptığımızın farkına varamıyoruz. Bazen çevremde öyle insanlar görüyorum ki kimi manen kimi madden kimi sevgiden kimi sevgisizlikten şikayet edip mutsuzum diyor. Şimdi polyannacılık yapmak istemiyorum ama inanın bana görmek isteyene kücücükte olsa ne mutluluklar var. Rabbim hepimizi beterinden korusun ne insanlar var gerçekten mutsuz bizim mutsuzluğumuz onların yanında gülünç kalır. Hayat çok kısa malesef gerçekten eften püften şeylere takıp mutsuz olmaya değmeyecek kadar kısa. Varolan herşey için şükretmeliyiz. Sağlığımız varsa sağlığı olmayanları düşünüp şükretmek ve bundan dolayı mutlu olmak, Başımızı sokacak bir evimiz varsa evsizleri düşünüp şükretmek ve bundan dolayı mutlu olmak , sevenimiz varsa sevildiğimiz için şükredip kimsesizleri düşünüp şükretmek ve mutlu olmak , Eşimiz , çocuğumuz, anamız , babamız ....... bu liste uzar gider lafın kısası tüm olanlar için şükredip mutluluğun aslında çok uzakta olmadığınız farketmemiz lazım. Bunu farkedip hayattan zevk almayı öğrenmemiz lazım..
İşte size bir mutluluk resmi... İçinde ne anlamlar barındırıyor bir düşünelim.

Mutluluğun Resmi
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba'nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?



Sevmek, sevilmek nefes almak bile ne büyük mutluluk. Rabbim herkese dilediği mutlulukları nasip etsin.. Mutlu olmak herkesin hakkı bu hakkımızı iyi kullanmak lazım.. Herkese kocamaan sevgiler.
Mutluluk tarifimizden sonra sırada tatlı bir tarifimiz var.. Böylelikle konuyu tatlıya bağlayalım. Fırın sütlaç benim en sevdiğim tatlılardandır. Şöyle içindeki prinçi iyice pişmiş olacak eriyip muhallebi kıvanıma gelecek fırında misler gibi piştikten sonra dolapta soğuyup fınfık içiyle güzelce servis edilecek oooh bu sıcak günlerde soğuk soğuk ne güzel gider..
Ben son iki haftada sık sık yapar oldum sütlacı. Daha öncede bahsettiğim gibi görümcemin çocukları bende ve canercim tam bi sütlaç hastası helede benim sütlaçlarım için " hülya yengem sütlacı harika yapıyor lokantalarda bile böyle lezzetli olmuyor " deyince az şımarmıyor değilim ee o gazla bir tencere sütlacı anında piişiriyorum tabiii..Afiyet bal şeker olsun ... Gelelim tarifimize tarafımdan tescilli bir tariftir yapanlar pişman olmaz....

FIRIN SÜTLAÇ

Malzemeler :

1 su bardağı prinç

2,5 su bardağı su

3 litre süt (12 su bardağı)

1 vanilya

2 bardak şeker

1 yumurta sarısı

Pirinç yıkanır ve bir tencereye alınır suyu ilave edilerek iyice kaynatılır koyulaşıp suyunu çekmeye yüz tutana kadar.

Daha sonra nişasta yarım bardak sütle eritilerek prince eklenir ve üzerine kalan süt ve şeker ilave edilir. Kısık ateşte koyulaşıncaya kadar pişirilir.

1 yumurta sarısı çırpılarak pişen sütlaçtan bir kase alınır ve yumurta karıştırılır daha sonra kase tenceredeki sütlaça dökülür ve 10 dak daha kaynatılır.

Ateşten aldıktan sonra vanilyası ilave edilir.

Pişen sütlaçlar fırına dayanıklı kaselere dökülerek yarısı su dolu tepsiye yerleştirilir. ( tepsiye muhakkak su konmalı yoksa kaseler çatlayabilir) Fırında üzerleri kızarana dek pişirilir.

Püf Noktası : Fırına verilecek sütlacın kıvamı biraz sulu olmalı çok katı olursa fırında pişerken iyice katılaşır ve Pirinçler sertleşir. Onun için tenceredeyken kıvamı kontrol etmeliyiz.


21 Temmuz 2008

KIYMALI BURMA BÖREK

Günaydınlaar ; Herkese mutlu bir hafta dileyerek başlamak istiyorum yine.. Yoğun geçen bir hafta sonunun ardından yoğun olmayacağını dilediğim bir haftaya merhabaa.. Tatlı yorgunluklarım vardı hafta sonu düğünlerim, gezmelerim , ve yine misafirlerim.. Rahmetli görümcemin ( mekanı cennet olur inşallah eşsiz bir insandı) çocukları geldi Almanya'dan . Onlarla ilgileniyorum keyifli zamanlar geçiriyoruz hele kızların keyfine diyecek yok caner abisi ve sibel ablasıyla çok güzel zaman geçiriyorlar. Sibel hazaldaki dilbazlığa şaşıyor ne çok şey biliyor diyor. Dün gece bir düğüne gittik hazal gelinin duvağından giydiği ayakkabının topuğuna kadar bütün ayrıntıları gelip anlattı bize ...başında kaç tane çiçek olduğunu bile söyledi varın gerisini siz düşünün. Kızlar hep böyle sanırım geriye dönüp baktığımda hazalda kendimi görüyorum aslında... Anasının kokoş kızı... Annesi yer onlarıııı yeeer...
Rabbim herkesin yavrusunun bahtını açık etsin hep güzel günlerini görmeyi nasip etsin diyerek konuyu bağlayıp bugünkü tarifime geçmek istiyorum....Bugün börek sevenler için kıymalı rulo böreğin tarifini vereceğim.. Bu tarifte çok sevdiğim ve güvendiğim bir tariftir. En son annemin gününde yapmıştım ve çok beğenilmişti... Sizde denemek isterseniz pişman olmazsınız söylemesi benden .. Şimdiden deneyenlere afiyet olsun diyorum ve direk tarife geçiyorum.

KIYMALI BURMA BÖREK

Malzemeler
5 yufka
300 gr kıyma
3 kaşık zeytinyağı
1 büyük soğan
Tuz,
kırmızı biber ,
karabiber
Yaprak İçine sürmek için
5 kaşık yoğurt
3 kaşık terayağ
Üzerine
1 yumurta sarısı,
2 kaşık sıvıyağ
Soğanlar önce yağda kavrulur sonrada kıyması eklenerek kıymaların suyunu verip çekene kadar pişmesi beklenir sonra tuzu karabiberi ve kırmızı biberi eklenip harç hazır edilir.
Diğer tarafta yufkalar düz bir zemin üzerine açılır her yufkanın üzerine yoğurt ve tereyağı ile hazırladığımız sostan sürülür. Yufka ortadan ikiye kesilerek geniş kısmına harçtan dökerek bir oklava yardımı ile geniş kısımdan aşağıya doğru sararak elle üzülür oklavadan çıkarılır ve tepsiye yerleştirilir. Tüm yufkalara aynı işlem uygulanır.
Son olarak üzerine yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımından sürülerek çörekotu serpilir ve önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir.
En sonunda da afiyetle yeniir ..

18 Temmuz 2008

HAM DOMATES YEMEĞİ VE YÖRESEL YEMEKLER ETKİNLİĞİ

Herkese merhaba... Şimdiden güzel bir hafta sonu geçirmenizi dileyerek başlamak istiyorum .. Hafta sonu ben çok yoğun olacağım için bloğuma giriş yapamayabilir ve yeni tarif ekleyemeyebilirim . Malum çalışan bayan olunca hafta sonunu nasıl değerlendireceğini şaşırıyor insan. Bu hafta sonu bir kaç düğün üstüste geldi onlara gidicem , en yakın arkadaşım oğluşunu sünnet ettirecek ona gidecem , ev ,çocuklar derken uyumaya zaman bulursam amenna..Neyseki bunlar tatlı telaşlar rabbim günlerimizi hep böyle güzel geçirmeyi nasip etsin...

Şimdi ne yayınlasam diye düşünürken
zeynepcim geldi aklıma yöresel lezzetler - zeytinyağlılar'a ev sahibeliği yapıyor arkadaşım.. Ona değişik bir tarif göndermek istedim... Ben bu yemeği çok severim mayhoş mayhoş olur lezizmi leziz . Ben yazın çok yaparım ama nedense bir türlü annem gibi yapamadığıma inanıyorum..Annem süper yapıyor acaba anne eli değidiği için olabilirmii.. Anacığımada buradan ellerine sağlık derken yaptığı ilk fırsatta beni çağırmasınıda hatırlatalım dimi... Evet şimdi gecelim tarifee...


HAM DOMATES YEMEĞİ

Malzemeler :

2 büyük soğan

1 kilo ham domates

4-5 yeşil biber

1/2 su bardağı prinç

1 demet maydanoz

nane , kırmızı biber , tuz

zeytinyağı

Soğanları ve domatesleri çok ince olmayacak şekilde yarım ay şeklinde doğrayalım. Domates ve soğanları bir tepsiye yerleştirerek üzerine princi , yeşil biberleri , bolca maydanozu , tuzu , biberi ve nanesi eklerenerek güzelce karıştırılır. en sonda zeytinyağı eklenerek 200 c fırında pişmeye verilir. Hem sıcak hemde istenirse soğuk yenebilir.

Bu çok vitaminli bir yemek hemde yağı yanmadan direk tüm malzemeler çiğden piştiği için bir o kadar da sağlıklı .. Bu yemeği kıyma ekleyerekta yapabilirsiniz kıymalısında kıymayı azcık soğanlarla kavurup öyle yapıyoruz.. He iki şekildede harika oluyor.

Fotoğraf makinesinin şarjı çok az olduğu için resim pek acele çekildi...O yüzden sunum pek iç açıcı değil en kısa zamanda tekrar yapınca resmi yenileyeceğim Şimdilik bununla idare ediverin olurmu canlar...

Şimdiden afiyet şeker olsun..

17 Temmuz 2008

PATLICAN MUSAKKA

Herkese merhaba ; Dün işlerimin yoğunluğundan dolayı yeni tarif ekleyemedim , genelde her gün yeni bir tarif eklemeye özen gösteriyorum ama malesef işler bazen umduğumuz gibi gitmiyor.. Yaz sezonu benim işlerin en yoğun olduğu sezon o yüzden bazen böyle aksaklıklar olabiliyor. Siz mazur görün emiii..

Bugün sizlere yaz aylarının çok sevilen yemeklerinden Patlıcan Musakkanın tarifini vereceğim. Ben tam bir patlıcan hastası olarak yazın mümkün olduğunca yapmaya çalışırım musakkayı.. Daha doğrusu patlıcanın her türlü yemeğini yaparım hemde seve seve.. Birazcık yağlı oluyor ama napiim seviyorum işte.. Gerçi ben yağ alma operasyonu düzenliyorum patlıcanlara görmeniz lazım evlere şenlik.. Zavallı patlıcanlar süzüm süzüm süzülüyor.. Bir tepsiye birkaç kat kağıt havlu koyup tepsinin bir ucunu yükseltip meyilli olmasını sağlayıp kızarttığım patlıcanları epeyce bekleip tüm fazla yağını böylelikle almış oluyorum... Zavallı patlıcanlar benden nefret ediyordur heralde canımızı aldın diye . Ama yağsız daha güzel oluyor en azından ağır olmuyor.. Neyse epeyce püf noktasından sonra tarife geçelim...Yapanlara ve yiyenlere şimdiden afiyet olsun ... Sevgiler


PATLICAN MUSAKKA



Malzemeler :

8 patlıcan

2 soğan

250 gr kıyma

1 domates

2 çarliston biber

tuz , karabiber


Patlıcanlar şerit şeklinde soyulup orta kalınlıkta küp küp kesilerek yarım saat tuzlu suda bekletilerek acı suyu çıkartılır. Daha sonra patlıcanlar yıkanıp süzülerek önceden kızmış zeytinyağında kızartılır. Kızan patlıcanlar bir tepsi içine yerleştirdiğimiz havlu kağıdın üzerine konularak patlıcanaların fazla yağı alınır.


Ayrı bir tavada ince ince doğradığımız soğanlar zeytinyağında güzelce kavrulur daha sonra kıyması ve rendelenmiş domatesi katılarak kıyma suyunu salıp çekene kadar kavrulur üzerine tuz ve biber eklenerek ateşten alınır.


Tepsiye önce fazla yağı alınmış patlıcanlar üzerine ise kıyma dizilir. En üste ise yeşil biber ve domateslerle süslenerek 200 c fırına verilir. Pişince servise hazırdır afiyet şeker olsun..

15 Temmuz 2008

ÖZBEK PİLAVI

Merhabalaaar; Yine güzel bir gün olmasını dileyerek başlıyorum.. Herşey gönlümüzce olsun..


Farkettim ki uzun zamandır hep pasta , börek tarifi ekliyorum artık biraz mola verip sizlere değişik yemek tarifleri vermek istiyorum . Şimdi vereceğim özbek pilavını geçen hafta yapmıştım ama fırsat olup bloga ekleyememiştim. Benim gibi pilavı sade sevmiyorsanız kesinlikle bu pilavı denemelisiniz. Helede evinizde pilav canavarları varsaaa....) Nohut , tavuk ve havuç enfes bir üçlü olup pilava ayrı bir lezzet katıyorlar. Böyle karışık şeyleri sevmeyen ve nohutu yemeyen kayınvalim bile bayıldı bu pilava.. Bu yüzden mutlaka sizde denemelisiniz.. % 100 garantilidir yani :)) Hadi hep beraber mutfağa girip pilavımızı hazırlayıp afiyetle yiyelim...
ÖZBEK PİLAVI

Malzemeler :

1 su bardağı nohut , 1 büyük havuç , 1 tavuk göğüs , 2 su bardağı prinç , 2 yemek kaşığı tereyağı , birazcık zeytinyağı , Tavuk suyu

Nohutlarımız akşamdan suya konularak acı suyu çıkması sağlanır. Ertesi gün pilavı yapacağımız zaman nohutlarımız ayrı bir tencereye konularak iyice yumuşayıncaya kadar pişirilirler. Ayrı bir tencereye koyduğumuz tuzlu suda tavuğumuz güzelce haşlanır. ( tavuk suyumuzu pilav için kullanacağımız için dökmüyoruz) Haşlanan tavuğumuz küp küp kesilir. Havucumuz kalın bir şekilde rendelenir. Princimizde 2-3 saat öncesinden sıcak ve tuzlu suya yatırılır. ( böylece pilavımız daha lezzetli ve tane tane olur.) Pilavımız için ön hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra artık pilavımızı hazırayabiliriz.

Sıvıyağ ve tereyağ pilav tenceresinde eritilir. Süzülüp yıkanmış princimiz eklenerek güzelce kavrulur. ( Prinç ne kadar iyi kavrulursa pilav o kadar tana tane olur.) Kavrulan princimize nohut, tavuk ve havuç eklenerek 1 kez karıştırılır. Sonra prinçlerin üzerini kapatacak kadar tavuk suyu ilave edip tuzunu da kontrol ederek pilav tenceremizin kapağı kapatılarak kısık ateşte demlenmesi sağlanır. Pişen pilavımız istenen şekilde servis tabağına alınarak afiyetle yenir.

14 Temmuz 2008

KESME MAKARNA

Merhabalar.. Herkese güzel bir hafta geçirmesi dileğiyle başlayayım güne.. Güzel bir hafta sonunun ardından işe gelmek hiç hoş değil inanın.. Helede bu yaz sıcağında yapacak çok daha güzel aktiviteler varken kalkıp işe gelmek felakeet..Ama ne yapalım hiç olmasa gelecek bir işimiz var deyip şükredelim.. Bunu bulamayan milyonlarca insan var çünkü..
Bugün sizlere yine yöresel bir lezzet olan kesme makarnamızın tarifini vereceğim. Bu yine kuru yufka gibi ramazan öncesi yapılan hazırlıklardandır. Yufkalar açılarak saç üzerinde pişirilir ve sonrasıda da yufkalar sıcakken ( soğuyunca keserken dağılırlar) makarna kesme bıçaklarında incecik kesilirler. Erişte gibi ama erişteden daha ince kesilirler..Sonrasındada fırınlanıp uzun ömürlü olması sağlanır. Bu şekilde 1 yıl muhafaza edilebilir kesme makarnalarımız. Hazır makarnalardan milyonlarca kes lezzetlidirler... Şimdi size tarifi vereyim belki bizim kadar çok yapmazsınız ama tadımlık yapıp yiyebilirsiniz...


KESME MAKARNA


Makarna Yufkasının Malzemesi
1 kg. un
4 Yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı ılık su
1/2 su bardağı zeytinyağı
Tuz
Makarna İçin
1/2 kalıp beyaz peynir
Tuz, Tereyağı


Makarnalık Yufkanın Hazırlanışı :

Tüm malzemeler katılarak kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğrulur. Hamur 1-2 saat dinlendirilir . Dinlenen hamur çok daha kolay açılır. Hamurumuz 6 bezeye ayrılır ve her beze un yardımı ile açılır. Açılan yufkalar temiz bir bezin altında biriktirilir. Sonra eğer makine ile kesecekseniz 3 yufka üstüste konarak rulu olarak sarılır ve makinede incecik kesilir. Eğer mekineniz yoksa o zaman elde keskin bir bıçakla teker teker yine rulo yapılarak kesilir. Kesilen makarnalarımız önceden ısıttığımız 180 derece fırında tepsiye güzelce yayılarak üzerleri hafif kızarana dek kızartılır. Kızarıp soğuyan makarnalarımız artık yenmeye hazır hale gelmiştir.

Makarnanın Hazırlanışı
Makanalarımız tuz atılmış ılık suda bekletilerek kurumuş olan makarnalarımızın yumuşaması sağlanır. Bir kkevgir yardımı ile ılık sudan çıkartılan makarnalarımızın yarısı tereyağı eritilmiş tavaya alınır. Makarnalarımızın üstüne rendelenmiş veya ezilmiş beyaz peynir konulur ve kalan makarnalarımız üzerine serilir. Tavada alt üst nar gibi kızarana dek pişirilir. Alt üst etme esnasında tavaya yine bir kaşık tereyağ sürülür. Böylece kesme makarnamız hazır hale getirilip servis tabağına alınır ve sıcakken afiyetle yenir.

12 Temmuz 2008

ÖRGÜLÜ MİLFÖY VE MAKARNA SALATASI

GÜNAYDIIIN herkese; Sevene, sevilene, gülene , gülmeyene, arada bir gülene , gülmek ne güzel diyene ..... Günaydııınn güzel annelere . Günaydın melek çocuklara , Günaydın çalışkan babalara….Günaydın bu tatil gününde çalışmak zorunda olanlara... Günaydıın tatilin keyfini çıkarıp mışıl mışıl uyuyanlara , mutlu olmak isteyenlere ve mutluluğu arayanlara günaydıın… Gününüz aydın olsun dostlar. Her gününüz bir öncekinden güzel olsun sevgi ve muhabbetle dolsun ..
Eveet bu güzel hafta sonunda sizlere iki güzel tarifim daha olacak . Güzel ve pratik 2 tarif. Çoğumuzun tarif defterinde olması gereken kurtarıcı diye ntelendirdiğim tariflerden bunlar... Sizde deneyin asla pişman olmazsınız.. Tariflerle beraber kocamaan kocaman sevgilerimide gönderiyorum sizlere..
Bu 2 tarifim yarın son günü olan P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan ve sevgili huriyeciğime gönderiyorum.. Çok güzel bir etkinlik oldu hurişim çok katılımlı ve başarılı bir etkinlik seni tebrik etmek istiyorum canım . Bizi gurbet ellerde şanına layık bir şekilde temsil ettiğin için çok sağol canımcım çook öpüyorum seni..
Eeee geçelim tariflere.
ÖRGÜLÜ MİLFÖY
Malzemeler:
1 paket milföy hamuru
1/2 sucuk
1 kase beyaz peynir
Sucuklarımız küp küp doğranarak bir tavada güzelce sotelenirler. Sotelenen sucuğumuza rendelediğimiz peynir ilave edilerek iç harcımız hazırlanır.
Kare şeklindeki milföy hamurumuz alınarak sağdan ve soldan 2-3 santimkik 3 kesik atılarak hamurumuzun ortasına hazırladığımız iç harçtan konur ve sağlı sollu örgü şeklinde örülür tüm hamurlarımız aynır şekilde yapıldıktan sonra milföylerimizin üzerine yumurta sarısı sürülerek önceden ısıttığımız 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirilir.
MAKARNA SALATASI

Malzemeler
1 Paket Makarna
1 kase katı Yoğurt
2 yemek Kaşığı Mayonez
1 Su Bardağı Haşlanmış Havuç (Tavla zarı gibi doğranmış)
1 Su Bardağı haşlanmış bezelye (Tavla zarı gibi doğranmış)
1 su bardağı kornişon turşu ( Tavla zarı gibi doğranmış)

Tuz , 3 diş sarımsak

Patates , havuç ve bezelyeyi ayrı ayrı kesip haşlamak zor geliyorsa vaya zamanınız azsa hazır garnitürde kullanabilirsiniz. Ben hazırlardan pek lezzet alamadığım için kendim hazırlamayı tercih ediyorum.

Öncelikle kaynamış tuz ve yağ damlattığımız suyumuzda makarnalarımız güzelce haşlanıp süzülür. Bezelye, havuç ve turşular eklenerek karıştırılır.Sarımsaklar ezilerek mayonez ve yoğurt karışımına ilave edilir ve güzelce karıştırılır.Hazırladığımız makarnalı karışıma sarımsaklı yoğurdumuz ilave edilrek servis tabağına alınır.

Yine ufacık ama önemli bir not : Salatamız hazırlandıkta yarım saat içinde tüketilmelidir. Fazla bekletilirse makarnalar sarımsaklı ve mayonezli sosu emdiği için salatamız kupkuru oluyor ve hiç lezzetli olmuyor. Bu yüzden salatayı hazırlasanız bile sosunu servis esnasında dökmenizde yarar var.. AFİYET ŞEKER OLSUN..

10 Temmuz 2008

BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU KEK

MERHABALAR..... Güzel bir güne güzel bir tarifle başlamak istiyorum.. Herşey gönlünüzce olsun.
Aşağıda tarifini vereceğim keki ablamın konyadan gelen arkadaşı için hazırlamıştıım. Aslında mutfağa girdiğimde bambaşka bir kek yapma niyetiyle girdim ama evde tüm malzemeler olmayınca bende evdeki malzemelerle biraz ondan biraz bundan diyerek bir kek hazırladım. Tamamen doğaçlama olan bu kek çıktı ortaya ama çok beğenildi...
İlk kez kakao ve portakal kabuğunu bir arada kullandım bir kekte. Hiçte fena durmadı ben zaten portakal delisi bir insanım. Kıştan portakal kabuklarını güzelce yıkar dondurucuya atarım yazın yaptığım keklerde kullanmak üzere... Keke verdiği o enfes koku beni cezbeder adeta... Sizede tavsiyemdir eğer kekte portakalı seviyor ve yazın bulamıyorum diye yakınıyorsanız kıştan portakal kabuğu stoğu yapın...
Bu tarifimde P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan sevgili huriyeciğime sevgilerimle beraber gitsin ..

BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU KEK

Malzemeler:
4 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı kakao
2 su bardağı un
1 Portakal kabuğu rendesi
1 kaşık damla çikolata
Üzeri İçin :
1 paket beyaz çikolatalı hazır sos
2 kaşık damla çikolata

Kek hamurumuzu yapmadan önce cremolamizi hazırlayalım ki kekimiz pişerken cremolemiz soğumuş olsun. Cremole üzerindeki tarife göre hazırlanarak pişirilir ve soğumaya bırakılır.
Yumurta ve şeker yumurtlar beyazlaşana kadar çırpılır. Süt ve sıvıyağ ilave edilip karıştırmaya devam edilir. Elenen un, kabartma tozu ,vanilya ve kakao eklenerek gzüelce karıştırılır ve hamura ilave edilrek hamur kıvama gelene dek çırpılır. Son olarak portakal kabuğu rendesi ve damla çikolata ilave edilir ve yağlanmış kalıba dökülür. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında 30-35 dakika ( fırına göre değişir) pişirilir. Kürdan testinden geçirilerek pişen kekimiz soğumak üzere dışarı alınır. ( kek pişerken fırının kapağını açmayın açıldığı takdirde direk çöker kekimiz) Soğuyan kekimizin üzerine soğuttuğumuz cremolemiz güzelce yedirilir. Üzerine ayırdığımız damla çikolatalar serpiştirilerek servise hazır hale getirilir. Afiyet bal şeker olsun

9 Temmuz 2008

TAVA BÖREĞİ

Merhabalaar ; Gününüz dünden güzel olsun diyerek başlayalım güne..

Şimdi sizlere bizim buralarda her sene ramazan gelmeden açıp saçta pişirdiğimiz yufkalarla yaptğımız güzelim tava böreğinin tarifini vereceğim... O mübarek ayın hürmetine böyle tatlı hazırlıklar yapılır ve ramazanda iftar ve sahur sofralarında bu kurutulmuş yufkalardan çeşit çeşit börek yapar ve afiyetle yeriz. Ben geçen sene açtığımız yufkaları anca bitirebildim bu börek kalan son yufkalarımla yapılmış... Neyseki ramazan geliyor yeniden açarız artık.... 6-7 kişi toplaşır bir çırpıda bir sürü yufka açarız. Bu yufkalardan birde tatlı yaparız ki üüüüf yememeye imkan yoook.. Onunda tarifini ramazan ayı içerisinde eklerim artık... Neyse lafı çok uzatmadan tarifimize geçelim...


Bu tarifim yine P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan sevgili huriyeciğime sevgilerimle beraber gitsin .
KURU YUFKADAN TAVA BÖREĞİ

Malzemeler :
5-6 kuru yufka
1 çay bardağı zeytinyağı
1,5 lt ılık su
peynir , maydanoz

Ilık suyumuzu genişçe bir kabın içine dökerek yufkamızın birini alarak 2-3 parçaya bölüp suyumuzun içinde azcık tutup biraz yumuşamasını sağlayalım...Sonra yağ damlattığımız tavaya yufka parçalarımızı güzelce yerleştirip üzerine 2 yufkayıda aynı şekilde sudan geçirip tavamıza yerleştirelim. Bu sırada ilk koyduğumuz yufka yağda güzelce kızardığı için yufkalarımızı tavada ters çevirip şimdide 2. yufkamızın güzelce kızarmasını sağlayalım. 3. yufkamızıda sudan geçrip yerleştirelim ve yine tavada ters çevirelim. Ters çevirdiğimiz kızarmış yufkamızın üzerine iç harcımızı koyarak geriye kalan yufkalarımızıda aynı şekilde sudan geçirip sürekli tavada çevirip her tarafının kızrmasını sağlayıp güzelce kızartalım.



Bu böreği sırrı her katının kızartılmasında gizli. Böyle anlatırken zahmetliymiş gibi görünsede aslında 5 -10 dakikada hazırlanan süper bir tariftir. Benim evde her daim kuru yufka bulunduğu için çat kapı gelen misafirlerim için kurtarıcımdır. Eğer sizde kuru yufka kullanıyorsanız kesinlikle bu böreği denemelisiniz özellikle pazar kahvaltılarında süper gidiyor.. Şimdiden afiyet şeker olsun sizlere....

7 Temmuz 2008

LOKUMLU KEK, PİZZA , P.D.Ç.S.# 26

Dünkü deniz sefamızdaki menümüzde bulunan tarifi sevgili ayşeciğime ait olan Lokumlu kek ve benim minik pizzacıklarımın tarifini paylaşmak istiyorum sizlerle ....
Lokumlu kek adı üzerinde lokum gibi yumuşacık ve nefis oldu.. Ben lokumla yaptım ama bir daha ki denememde kesin meyve şekerlemesi ile yapıcam daha güzel olacağına eminim . Teşekkürler ayşeciğim ellerine sağlık iyiki bu güzel tadı bizlerle paylaştın.. Tarifi aynen uyguladım asıl tarif için buraya tıklamanız yeterli hazır gitmişken ayşeciğimin birbirinden güzel diğer tariflerinede bakın olurmu...
Pizzalarıma gelince minik pizza dedim ama ben denize gideceğimiz için ebatlarını biraz büyükçe yaptım (büyük fincan altlığı kadar) büyük ebatlarda 2 tepsi yani 18 tane pizza çıktı baya bereketli oldular. Daha şimdiden bir dahaki deniz sefası için sipariş bile verildi... Eveet Gelelim tariflere...

Haa unutmadan bu iki tarifimi de P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan sevgili huriyeciğime gönderiyorum. Kolay gelsin tatlım.


LOKUMLU KEK

Malzemeler :

4 yumurta , 1 su bardağı şeker , 1/2 Su bardağı sıvı yağ , 1/2 Su bardağı süt , 2 Su bardagi un , 1 Paket kabartma tozu , 1Paket vanilya , Lokum veya meyve sekerlemesi

Şeker ve yumurtalar beyazlaşana kadar çırpılır. Sıvıyağ ve süt ilave edilir. Önceden elenmiş un , kabartma tozu ve vanilya ilave edilerek çırpılır. Küçük küçük doğradığımız ve 1 kaşık una buladığımız lokumlarda ilave edilerek tahta kaşıkla karıştırılır. Yağlanmış kalıba dökülerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir.

Kürdan testini başarı iel geçen kekimiz artık dilimlenip servise sunulmaya hazırdır. Afiyet şeker olsun. Lokumlar kekin içinde eridiği için şeker gibi bir görüntü oluşturdular... Biz beğendik valla sizde deneyin bence...

MİNİK PİZZACIKLAR

Malzemeler :

1 yumurta , 1 su bardağı süt ,1 su bardağı su , 1/2 su bardağı sıvıyağ , 1 Paket instant maya , 2 Tatlı kaşığı tuz ,1 tatlı kaşığı şeker , Alabildiğine un

Üzeri İçin:

Sosis , sucuk , 8 tane siyah zeytin, 2 domates , 2 yeşil biber , kaşar peyniri rendesi , 2 kaşık ketçap , 1 tutam kekik


Tüm malzemeler katılarak ekmek hamuru gibi cıvık bir hamur edlde edilir. Üzerine bir bez kapatılarak yarım saat dinlendirilir. Bizde o arada pizzamızın üst malzemelerini keserek hazırlayalım.. Bir kasede 2 kaşık salça ve kekik karıştırılır.

Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopratılarak elimizde süt fincanı altlığı kadar açılır. Hazırlayıp tepsiye dizdiğimiz hamurlarımızın üzerine önce ketçap ve kekik ile hazırladığımız sostan sürülür. Daha sonra sırayla domates, biber , sosis, sucuk, zeytin ve en üste kaşar peyniri olacak şekilde malzemelerimiz yerleştirilir. Pizzalarımızı hazırladıktan sonra yarım saat kadar daha mayalanması için beklettikten sonra 180-200 derece fırında pişirilir.


Pizzalar çok gzüel kabardılar bu instant mayalar sayesinde öyle uzun süre mayalanmasını beklememize gerek yok.

Ufak bir not: Ben 1 tepsiye ketçaplı sos yerine sadece yumurta sarısı sürdüm. Çünkü ketçep sevmeyenlerde vardı aramızda.. Ama onlarda nefis oldular valla ... Ketçap sevmeyenler bu şekildede hazırlayabilir. Tadında çok bi değişşiklik olmuyor çook beğenildiler. Özellikle deniz, piknik gibi mekanlar için ideal bir seçim bence ....

6 Temmuz 2008

DENİZ SEFAMIZ

Merhabalaaar ; herkese güzel bir hafta diliyorum . Herşeyin gönlümüzce olduğu mutlu , sağlıklı bir hafta....

Uzun zamandır geçirdiğim en güzel pazardı bugün. Keyifle zaman geçirdiğim çocuklarla doya doya eğlendiğim bir deniz sefası yaşadık. Bugün deniz sezonunu açtık çocuklarla .. Ne iyide yapmışız hazal eve dönmek istemedi ve sudan hiç çıkmadı desem yeridir.

Gitmeden hazalla aramızda geçen diyaloğu aynen aktarıyorum sizlere

" anne sen bize denizde yiyebileceğimiz bir şeyler yapmayacakmısın"
" ne yapayım kızım ne isersin"
" bilmeeem şöyle bir kek yapsan meselaaa yanındada börek veya pizza olabiliiiir "
" peki gel beraber yapalım öyleysee " deyip mutfağa girdik ana-kız



vee sonuçta çok güzel bir lokumlu kek ve minik pizzacıklar yaptık... Tarifler ve resimler yarın inşallah ... Bekleyin emiiii....



Hazal hanım yeni mayosuyla öyle bir hava attıki bize görülmeye değerdi doğrusu... Amcasına ve babasına sürekli sakın açılmayın boğulursunuz uyarılarında bulundu.. Canım kızım pek düşüncelidir... Yeni aldığı simiti ile öyle güzel çıkardı ki denizin tadını oooh gel keyfim geel...

Minik kızım ceydoşum ilk kez tanıştı denizle. Pek sevmedi galiba denizi girer girmez ağlamaya başladı öyle bir irkildiki şaştık. Hani o banyo yapmayı suyu çok seven kız eser yoktu sanırım bu kadar suda banyo yapmak hoşuna gitmedi helede bu kadar kalabalıkta... Peek utangaçtır benim kızım peeek ... Hal böyle olunca bizede denizden çıkıp kumsalda kumlarla oynamak düştü. neyseki kumları çok sevdi... ayaklarını kuma gömdük oda oynayıp durdu kumlarla.. Arada ablasına " abaaa abaaa" diye bağırıp kendi varlığını ablasına hatırlattı minik kuzum...

Oooooh ablamızın keyfine diyecek yok.. Su balığı oldu resmen simiti ve tabiki arka plandaki amcası sayesinde açıldıkça açıldılar. Açıldıkça kendini büyümüş hissetti sanırım "anne bak nereye kadar geldiim" diye havasını da attı bigüzel. Taaa oralardan bağırıp " anne babamı göremiyorum yoksa açıldımıııı sen söylede açılmasın beni dinlemiyor bu babam boğulacak sonunda allah korusuuuun " aklı fikri onlarda babası amcası ve dayısının fazla açılmasından kokuyor açılırlarsa boğulabilirlermiş sanırım bu korku geçen yaz öğretmen bir komşumuzun denizde boğulmasından kalma bir korku . İnşallah düzelir.

Eveeet gelelim minik kızıma anne kız kumlarda öyle güzel oynadıkki değmeyin keyfimize bir ara tamamen çıplak kaldı şaşırdı dönüp dönüp kendine baktı .. Sonrada elbiselerini gösterdi bana "anne beni böyle çıplak saklama göbeğimi nazar ederler sonra" demek istedi sanırım. Ayıptır söylemesi biraz göbişli bir tombalağız da... Giyindik süslendik denizdekiler beklemeye daldık...


Veee THE END... Güzel bir günün daha sonuna geldik.. Hazalın yüz ifadesinden yorgunluğu ve hiç gitmek istemediği belli oluyor sanırım. Tekrar gelicez sözünü verdikten sonra çantasını toplayıp yola koyulduk...Çocukları böyle keyif içinde mutlu görmek nasıl iyi geliyor anlatamam .. Onları seyrederken kendi çcukluğuma döndüm... Neyse konu başka yerlere sapmadan bir düğüm atayım bari...

Allah herkese gönlüne göre versin. En başta sağlık versin huzur ve mutluluk versin....

5 Temmuz 2008

KIYMALI AY ÇÖREĞİ - P.D.Ç.S.# 26

Ben geldiiiiiim....Hoşgeldiiiiim :)
Kısacık bir aradan sonra yeniden burada olmak çok güzel. Yoğun ve yorucu geçen 3 günün ardından işe gelir gelmez hatta pc'yi açar açmaz hemen burada buldum kendimi . Sizlerle hasret gidermek için koştum geldim hemen...
Bu 3 günlük arada ne mi yaptııım. Kızlarımlaydım , misafirim vardı , ev işleri , yemek falan derken günler bitiverdi..Çalışan bir bayan olarak evde durmayı kızlarımla her saniye sarmaş dolaş olmayı ne kadar çok özlediğimi anladım bu 3 gün zarfında.. Keşke ........ diyen cümleler kurmak istemiyorum çünkü sonra ardı gelmiyor bu keşkelerin kendimi üzüyorum .. Çalışan anneler beni çok iyi anlar bazen öyle suçluluk duyuyorum ki sonrada herşey onlar için diyorum güya kendimi teselli etmeye çalışıyorum.... Ediyormuyum bilmeem belkide sadece kendimi kandırıyorum.. Neyse bu konuyu çok uzatmayayım uzattıkça kötü oluyorum...
Bu arada ben yokken bloguma uğrayan mesaj ve not bırakan herkese sonsuz teşekkürler... Rabbim gönlünüze göre versiin ..
Eeee ne çok konuştum ama sonunda size güzel bir tarif vererek bitiriyorum sözlerimi .... Böylelikle meseleyi tatlıya bağlayalım gerçi vereceğim tarif tuzlu ama olsun siz idare ediverin tuzluya bağlasakta olur dimiiii siz yabancı değilsiniz... Bu tarifimi P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan sevgili huriyeciğime gönderiyorum... Etkinlik çok güzel devam ediyor takipteyim huriyeceğim.. Kolaylıklar diliyorum sana...


KIYMALI AY ÇÖREĞİ

Malzemeler
125 gr. margarin (eritilecek)
125 gr tereyağı (eritilecek)
1/2 su bardağı süt
3 yumurta ( 2 sarısı üzerine)
1 paket instant maya
1 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı tuz
Alabildiği kadar un
İç Harcı İçin
250 gr kıyma
1 büyük soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
1 şeker kaşığı silme kimyon
Karabiber
Kırmızı biber , tuz


İlk önce çöreğimizin iç harcını hazırlamak için bir tavada ince doğradığımız soğanları zeytinyağında soteledikten sonra kıymamızı ilave edip kıymamız suyunu salıp çekene kadar güzelce kavuralım. Suyunu çekince baharatlarımızı ekleyip ocağımızın altını kapatıp iç harcımız soğurken bizde diğer tarafta hamurumuzu hazırlayalım..
Hamurumuz için süt , seker , eritilmis yağ ve yumurtalar karıştırılarak iyice çırpılır. Daha sonra un ve maya katılarak kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edilir.
Mayasının gelmesini beklemeden hamurumuz 3 eşit parçaya bölünür. Her bir parça yuvarlak orta boy tepsi büyüklüğünde açılır ve 8 eşit parçaya bölünerek ücgenler elde edilir. Üçgenlerin geniş tarafına kıymalı harcımızdan koyarak rulo yapılır ve iki ucundan içeri doğru çevrilerek ay şekli verilerek tepsiye dizilir. Üzerine yumurta sarısı ve çörekotu sürülerek yarım saat mayalanması beklenir. Mayalandıktan sonra 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişirilir.
Ohhh fıdından çıkınca da afiyetle yeniiiiiir... Iııııım olsada yesek ...

1 Temmuz 2008

YUVALAMA TATLISI - P.D.Ç.S.# 26

Günaydılaar..

Yeni bir güne yeni bir tarifle merhaba diyelim.. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım değilmi.. Bu tatlı hafif ve güzel bir tatlıdır ve kesin denenmelidir. Kızımın doğum gününde yapmıştım bu tatlıyı azcık elektriğin azizliğine uğrasada ( elektrikler kesilmiş ve fırında mahsur kalmışlardı gariplerim) yinede çok güzel olmuşlardı.
Bu tarifimi P.D.Ç.S # 26'ya ev sahipliği yapan sevgili huriyeciğime gönderiyorum.. Kendisine daveti için çok teşekkür ediyor ve bol tarifli bir etkinlik olmasını diliyorum. Kolay gelsin arkadaşım yardıma ihtiyacın olursa her zaman yardıma hazırım tatlım...
Bu arada cumartesi gününe kadar aranızda olamayacağım bazı özel işlerim sebebi ile 3 günlük bir ara vermek zorundayım.. O süre zarfında ziyaret eden , mesaj bırakan herkese şimdiden çok teşekkürler... Geri döndüğümde hepinizi teker teker ziyaret edeceğim. Herkese sevgiler..

YUVALAMA TATLISI

Malzemeler:
2 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı toz toz seker
2 yemek kaşığı yoğurt
1 paket kabartma tozu
8 kahve fincanı un
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz

Şerbeti İçin :
3,5 Su bardağı şeker
3,5 su bardağı su
1/2 limon

Tatlı hamurumuzu yoğurmaya başlamadan önce şerbetimizi hazırlayalım.

Şerbetimiz için su ve şeker kaynatılarak ocaktan almaya yakın içine limon suyu ilave edilerek şerbetimiz hazırlanır. Soğumaya bırakılır ...

Tatlımızı hamuru için tüm malzemeler katılıp cıvık bir hamur elde edilir. Hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp avucumuzda açıp içine ceviz içinden bir tatlı kaşığı koyup hamurumuzu büzüp kapatıyoruz elimizle ovalleştirip kapattığımız yer alta gelecek şekilde tepsimize dizelim. Önceden ısıtılmış 220 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim

Şerbet soguduktan sonra pişen tatlılarımızın üzerine tatlılar sıcakken soğuk şerbet dökülür. 20-25 dakika üzeri kapatılarak bekletilen tatlımız isteğe göre üzerine hindistan cevizi ve fıstık ile süslenerek servise sunulur ve afiyetle yenir...