30 Aralık 2009

ARKADAŞ DAVETİ VE KISA BİR ARA

  • Merhaba arkadaşlar ; Bir haftadır bloguma uğrayamadım ve haliyle sizleri de ziyaret edemedim. Anneannemin aniden rahatsızlanması sebebi ile annem İstanbul'a gitmek zorunda kaldığı için çocuklara bakmak için izne ayrıldım. Bir ay evde olacağım , kızlarla doya doya zaman geçirmeyi ve bol bol gezmeyi planlıyorum ...

    Bloğumu küçük kızımdan zaman buldukça güncelleyeceğim inşallah. Hanfendi beni her sabah uyandığında karşısında görünce " aaaa annem işe gitmemiş yaşasıııın " deyip boynuma sarılıyor ve akşama kadar yanımdan ayrılmıyor. O böyle davranınca ben kalbimden vuruluyorum. Çalışan anne olmanın zorluklarını tekrar tekrar anlıyor ve yaşıyorum. O minicik kalbiyle neler düşünüyor kimbilir.

    Bildiğiniz üzere Muharrem ayındayız rabbim bereketini eksik etmesin herkesin dualarını kabul etsin. Aşuremi dün yaptım ama makinenin azizliğine uğradığım için resimleyemedim. Henüz aşuresini yapmamış olanlar için işte
    Tarif .

    Vee yine koca bir yıl bitiyor yarın yeni bir yıla gireceğiz , herkese sağlık mutluluk ve huzur dolu bir yıl diliyorum. 2010 yılı vatanımıza milletimize hayırlı olur inşallah. Herkese kucak dolusu sevgiler ...

  • Yukarıdaki masa hafta sonu büyük kızım Hazal'ın sınıf arkadaşları ve anneleri için hazırladığımız masa . Masanın tabak- peçete süsleme kısmı hazala ait. Hem büyüklere hem küçüklere hitap eden bir menü olsun istedik ana kız.
  • Masanın assolisti kerem şantili - soslu brovnilerimizdi. Çocuklar görüntüye bayıldılar.

  • Masamızın vazgeçilmezleri salatalarımız her zaman ki gibi baştacımız. Benim her kış yapıp kavanoz kavanoz sakladığım kırmızı biber salatası

  • Yine çok lezzetli , çok sevdiğim ve kendimce ne istersem katıp harmanladığım tavuk salatam. Çok basit ama bir o kadar da lezzetli... Tarif çok yakında ....
  • Benim gibi şerbetli tatlılarla arası olmayanlara göre nefis mi nefis bir alternatif portakallı etimek tatlısı.. Portakalla tadı duble nefis oldu. Benim ve diğer misafirlerimin favorisiydi ilk çatalı alan ardından tarifi istedi.... :)
  • Sıkça ve çeşit çeşit ( limonlu - portakallı - muzlu ) yaptığım muhallebili kurabiyeyi bu sefer portakallı yaptım çok hoş aromalı nefis kurabiyelerim oldu.
  • Veee finale yaraşır güzellikte bir lezzet su böreği . Tarif burada

23 Aralık 2009

PASTANE POĞAÇASI

  • Merhabalar , günaydınlaar .... Kulağımdaki sorunu merak edip , geçmiş olsun dileklerini iletenlere çook teşekkürler. Dün yapılan ufacık bir operasyonla kulağımdaki sorundan kurtuldum çok şükür artık rahat rahat duyabiliyorum... İnsan elindekinin değerini kaybedince daha güzel anlıyormuş gerçekten. Allah herkese sağlık sıhhat ve mutluluk versin ... AMİİN


    Bugün kü tarifim yine hem beslenme saati için çeşit arayan annelere , hem kahvaltılara hem de davet masalarına yaraşır güzellikte yine yumuşacık ve nefis bir pastane poğaçası . Deneyin derim gerçekten pastanelerdekilerden hiç bir farkı yok tek ve en önemli fark daha hijyenik olması ve anne eli değmesi.. :)
  • Tarif sevgili 40fırınekmek'e ait. Oda tarifi İstanbulda bir pastane ustasından almış. Kendisine ve değerli ustamıza çok teşekkürler ediyorum. Tarif için linke tıklamanız yeterli. Yapılış aşamalarını resimlerle çok güzel izah ettiği için sizi direk sayfaya yönlendiriyorum..

18 Aralık 2009

DAVET MASAM VE ELMALI MİLFÖYLER

  • Herkese hayırlı cumalar , Sağlık durumumu merak eden , yorum ve mesaj bırakan herkese çok teşekkürler. Çarşamba günkü operasyon salı sabah 9' a ertelendi şu anda ilaç kullanmaya devam ediyorum. Bakalım salı günü allah neler gösterir bize. Dua edin olurmu.. :)
  • Bu masa işyerinden bir arkadaşımız ve eşi için yemekten sonra çay içerken hafif atıştırmalık şeyler olarak hazırlanmış bir masa . Evde olan malzemelerle 1-2 saat içerisinde hazırladığım bu leziz ve pratik masada Tava böreği , portakallı kek , rus salatası ve bugün tarifini vereceğim elmalı milföycükler vardı.

    Tariflere geçmeden önce bu güzel mamaları servis yaptığım tabakları bana doğum günümde hediye eden sevgili can dostum biricik kankam süheylacıma teşekkür ediyorum. Renkarenk servislerle gözüm gönlüm açıldı tekrar teşekkürler arkadaşım iyiki varsın.

  • Portakallı Kek , Tava Böreği ( Tarifler sitede mevcut )

  • Rus Salatası ( tarif sitede mevcut)

Malzemeler

1 paket milföy hamuru

İç Harcı İçin :

3-4 orta boy elma

1 çay bardağı şeker

1 su bardağı fındık veya ceviz içi

2 yemek kaşığı tarçın

Üzeri İçin :

Pudra şekeri

  • Önce elmalarımızı soyup rendeleyelim. Rendelediğimiz elmaları bir tavaya alıp şeker ve tarçını katıp elmalar suyunu verip tekrar çekene kadar güzelce pişirelim. Ateşten alacağımız zaman fındık içi ekleyip güzelce karıştırıp soğumaya bırakalım.
  • Diğer tarafta yumuşayan milföy hamurlarımızı katı yağ ile yağladığımız muffin kalıplarının içine yerleştirelim ( altta 2. resim) ardından hamurlarımızın içine ılınan elmalı harcımızı paylaştıralım ( altta resim 3)
  • Sonra milföylerimizin uçlarını ortada birleştirerek bastırmadan uç kısımlarından ayrılmamaları için kürdan batıralım. ( altta resim 4) Son olarak yumurta sarısı sürüp milföylerimizi önceden ıdıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirelim.
  • Pişip soğuyan elmalı milföylerimizin üzerine pudra şekeri serpilerek servis edelir ve afiyetle tüketilirler.



16 Aralık 2009

MİM

  • Sevgili ateşböceğim ümmühanım beni sobelemiş. Onun sobesine cevap verip saat 2,30 da işitme güçlüğü çektiğim sol kulağıma ufak bir operasyon yaptırmak için kaçıyorum. Herkese kucak dolusu sevgiler...

  • Ben cevaplamak isteyen herkesi sobeliyorum hadin bakalım biraz beni tanıyın biraz da kendinizden bahsedin ....
  • 1. Blogunu hergün yazabilmek icin nelerden fedakarlık etmek zorunda kaıiyorsun?

    Aslına bakarsanız herhangi bir şeyden fedakarlık etmiyorum. İşyerinde yoğunsam bloguma zaman ayıramam evde de çocuklar uyumamışsa onlardan fedakarlık edipte bloguma giremem. Haliyle bu ikisinin ortasında boş olduğum zamanlarda , çay kahve molalarında güncelliyorum blogumu . Öyle üstün körü 2 dakikada yazıp çıkayım diyemiyorum , içime sinmeyen bir yazıyı bitse dahi yayınlamıyorum zamanı gelmedi düzenlemem lazım deyip taslaklara kayıt ediyorum. Kısacası zamana göre ayarlıyorum kendimi ve blogumu…:)

    2. Blog arkadaşlarından kac tanesiyle buluşabilme şansı bulabildin?

    Biricik hemşerim namı değer kizhatcem ile buluştuk bu yaz. Kısa bir buluşma oldu bu doyamadık birbirimize . İnşallah tekrar edeceğiz bu buluşmayı… Buradan Trabzonlu blogculara da sesleniyorum. En kısa zamanda bir Trabzon buluşması ayarlayalım tanışıp kaynaşalım olurmu…

    3. En son aldığın garip sey?

    İşime yaramayacak kullanmayacağım garip şeyler almam pek. Düşünüyorum düşünüyorum aklıma gelmiyor . Garipmiyim neyim :)

    4. Şeker gibi olduğum anlar?

    Ben hep şekerim zaten huyum kurusun…Şaka bir yana mutlu olduğum zamanlar şeker gibiyimdir. Pek biber olmam zaten sakin ve sevecen biriyimdir.

    5. Arkadaşım sormayın dediğiniz şey?

    Küçük kızım için “ bu kızmı oğlan mı” sorusu erkeğe çok benziyormuş tövbe tövbe erkekler pembe giyip saçına toka takıyorlarmı…Birde aaaa hülyacım zayıflamışmısın deyip beni sevindirip ardından ama sanki yüzün çökmüş , göz altların morarmış deyip şok etmiyorlarmı... sinir oluyorum.

    7. Blog sahibi nerelerde görülebilir?

  • Evi ile işi arasında mekik dokurken :) en büyük hobisidir zatı şahanelerinin :) … Kalan zamanlarda markette alışverişte veya büyük kızıyla dışarıda gezmelere çıkmış…

    8. Bloguna neden bu ismi verdin?


    Ben taze pişmiş yemeği çok severim. Ertesi güne kalan yemekleri aynı keyif ve istekle yemem. Buram buram dumanı üstünde yemekler ne olursa olsun tercihimdir.Bu yüzden de blogumun ismini buramburam koydum. Bana tazeliği ve lezzeti anımsattığı için.

    9. Blogu yazarken attığın star tribin…

    Trip atmam , ama okunmak yorum almak beğenilmek beni çok mutlu ediyor .


    10. Kendini okutan blog

    Samimi , içten, doğal ve düzgün üslüpla yazılmış olması yeter bana. Konu ne olursa olsun üslüp ve bakış açısı çok önemli. Okuduğumda karşımdaki sanki donuk bir ekran değil de samimi bir dostmuş izlenimi veren blogları okumayı çok seviyorum

15 Aralık 2009

EZO GELİN ÇORBASI

  • Günaydınlar... İş yoğunluğundan pek uğrayamaz oldum buralara.. Aslında sırada bekleyen sorfalarım ve güzel tariflerim var ama resimlerini fırsat bulup pc'ye aktaramadım henüz.
  • İnşallah şu yoğunluğum biraz hafifler de bende sizlere daha çok zaman ayırırım. Herkese huzur ve mutluluk diliyorum.
Malzemeler
1 kase mercimek
1 yemek kaşığı prinç
1 yemek kaşığı bulgur
1 havuç
1 küçük patates
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı salça
2 y. kaşığı tereyağ
Tuz , kırmızı biber
Nane



  • Mercimek, bulgur ve prinç bir kaba alınarak ılık suda 5 dakika kadar bekletilir. Ardından bol su ile yıkanıp süzdürülür.
  • Tenceremize yağımızı koyup ardından küçük küçük doğradığımız soğanımızı ekleyip pembeleşene dek kavuruyoruz. Soğanlarımız kavrulunca üzerine unumuzu ekleyip 5 dakika unun rengi hafif dönene kadar kavuruyoruz.

  • Kavrulan una salçamızı ilave edip mercimeği , princi ,bulguru rendelediğimiz patates ve havucu ekleyip bu şekilde 5 dakika daha kavurup 1,5 - 2 litre kadar sıcak su ilave edelim . Tuzumuzu ve baharatlarımızı ( nane hariç) koyup mercimeğimiz iyice yumuşayıncaya dek çorbamızı kaynatalım.
  • Pişen çorbamızı ateşten almadan önce nanesini ekleyip 5 dakika kadar daha pişirip altını kapatıp blenddırdan geçirip bol limonla servis edelim.
  • Yanında bol limonlu mevsim salatası hııım nefis ... Salatayı sunum alternatifi olabilir diye yayınlıyorum ....Afiyet şeker olsun.

11 Aralık 2009

PUF PUF SANDVİÇLER

  • Günaydınlar efendim ...Herkese mutlu bir gün ve ardından güzel bir hafta sonu diliyorum , herşey gönlünüzce olsun...
  • Bugünkü tarifim benim gibi çocuğu okula giden ve beslenme saati için bugün ne yapsam diye düşünen annelere güzel bir alternatif olan kızımın beslenme saati için hazırladığım sandviç ekmekler . İçine istediğiniz malzemeleri koyarak değişik sandviçler hazırlayabileceğiniz yumuşacık ve nefis bir tarif bu.
  • Bu tarifle içine peynir veya istediğiniz herhangi bir harcı koyup yumuşacık poğaçalar veya küçük küçük yapıp içine krempeynir + beyaz peynir+ maydanoz üçlüsü sürüp minik ponçiklerde yapabilirsiniz. 3 alternatifli olan bu lezzeti denemek isteyenler için bayatlamayan ertesi günde bile tazeliğini koruyan tarifimiz şöyle ....


Malzemeler

1 Su Bardağı Ilık Süt

1/2 Paket (42 gr) yaş Maya

1/2 su bardağı sıvıyağ

1,5 Yemek Kaşığı Şeker

1,5 şeker Kaşığı Tuz

1 çay kaşığı ucuyla mahlep

Alabildiği kadar un,


Üzerine:

Yumurta sarısı

bir fiske şeker



  • Ilık sütte mayayı elimizle eritip bekletmeden şekeri , tuzu , mahlebi ve yağı koyup karıştırıyoruz. Sonra yavaş yavaş elenmiş unumuzu ekleyerek kulak memesinden daha yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamur ele yapışmayan hafif sulu bir hamur olması gerek yoksa sandviçlerimiz istediğimiz yumuşaklıkta olmazlar , unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamını iyi ayarlamalıyız.
  • Hamurumuzun üzerini kapatıp sıcak bir yerde 1 saat mayalandırıyoruz.

  • Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp elimizle yuvarlatarak tepsimize diziyoruz. Tepside de yarım saat mayalandırdıktan sonra sandiviçlerimizin üzerine bir fiske şeker ( daha güzel kızarmasını sağlar) ile karıştırdığımız yumurta sarısını dikkatlice sürüp önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirelim.Sandviçlerimiz piştikten sonra sıcakken üzerine yumurta fırçası ile azcık sıvıyağ sürüp üzerlerinin sertleşmesini engelleyelim.
  • Daha sonra soğuyan sandviçlerimizin ön kısımdan ortasını kesip (tamamen kesmiyoruz arka kısım kesilmeyecek) içine istediğimiz malzemeyi koyup nefis sandviçler hazırlayıp afiyetle yiyelim.
  • Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 49'a ev sahibeliği yapan sevgili Alime'ye gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım

9 Aralık 2009

ORGANİK ÇAY

  • Bugün yemek tarifi yook. Bugün size Organik çayı anlatmaya çalışacağım. Daha önceleri de bahsetmiştim , ben 10 yıldır özel bir çay fabrikasında ( Özçay) Kalite Sistem Yöneticisi olarak görev yapmaktayım.

    Dün yine tatlı bir tesadüf sonucu sevgili sevgili Tijen Hanımın sayfasında Organik çay ( Özçay Bayisinden ) satın aldığını yazmış ve kafasında organik çayla ilgili bazı soru işaretleri oluşmuş. Bende okuyunca hemen yanıtlamaya çalıştım nacizane.. Ardından da sevilay hanım Organik çay almak istediğini yazınca bende önce size Organik çayı anlatmak istedim.

    Türkiyede ilk firmamızın ürettiği Organik çayı , özelliklerini , neden tercih etmemiz gerektiğini ve en önemlisi iyi bir çayı nasıl demlememiz gerektiğini aşağıda izah etmeye çalıştım.

    Çay tiryakisi olup Organik Çay veya Özel Harman olarak hazırladığımız Hediyelik çaylarımızdan almak isterseniz bana bildirmeniz yeterli olacaktır. Çaylarınız adrese teslim kapınıza kadar gelir efendim : )

    Çay bitkisi , çay çieçeği ve çay bahçelerinin resmi öncelikle sizin için Tijen hanım :) Yerinde bahçesinde görmekte nasip olur inşallah...

    Yazın karadenize gelen tüm tur firmaları fabrikamızı ziyaret edip , misafirlerimiz bahçemizde çayını yudumlayıp keyifli dakikalar geçirip yıl boyunca içecekleri ve hediye verecekleri çaylarını da alıp güzel anılarla ayrılıyorlar fabrikamızdan .. Sizinde yolunuz karadenize düşerse Trabzon- Uzungöle çıkarken hemen yolun üzerindeki Özçay'ımıza uğramayı unutmayın olurmu... Ben burda sizi bekliyor olacağım ....
  • Çay çiçeği henüz filizlenmemiş çay önce çiçeklerini açıp filizlerinin müjdesini verir.

  • Ardından göz alabildiğine yeşil olan çay bahçelerimiz filizlenmeye başlar.

  • Vee nihayet en güzel hasadın yapıldığı Mayıs ayında ilk filizlerini verir çay bahçelerimiz. İlk 2,5 yaprak en kaliteli çayın yapıldığı kısımdır.

  • ORGANİK TARIM NEDİR
  • Organik Tarım; üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Organik tarımın geçmişi 20.yüzyıla dayanmaktadır. Zira çevre bilinci ve ozon tabakasındaki incelme ve dünya geleceğinin tehlikeye girmesi gibi konular gündeme gelmiştir.

  • Önceleri çok çeşitli yöntemler ve teoriler geliştirilmiş, hatta bu yöntemlere astrolojik boyutlar katılarak ay ve yıldızların etkisini de üretime katan ekoller ortaya çıkmıştır. Tüm bu ekoller incelendiğinde görülen temel öğe; ekolojik dengenin korunarak, bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte aile işletmeciliği şeklinde yapılması, dolayısıyla üretimden tüketime kısa devrelerin kurularak kendi kendine yeterliliğin sağlanmasıdır.

  • NEDEN ORGANİK ÇAY

  • Genç kuşakların hiç bilmediği, yaşlıların ise özlemle anımsadıkları meyve ve sebzelerin hoş aroma ve tadını alabilmek için,

  • Başta kanser kabusu olmak üzere hastalanma korkusu olmadan güvenle beslenebilmek için,

  • Doğanın ekolojik dengesini bozmadan biyolojik çeşitliliği koruyabilmek ve çocuklarımıza devredebilmek için,

  • GDO'larda ( Genetik Değişikliğe Uğramış Organizma ) Biyolojik çeşitliliği ve genç insan neslinin yaşamlarını hiçe sayan ürünlerle beslenmek zorunda kalmamak için,

  • Organik olduğu kontrolör firmalarca kontrol edilerek sertifikayla belgelenmiş ve ambalajının üzerine yazılmış olan ürünlerle beslenebilmek için,

  • Bilinçli bir tüketici olarak organik ürünler kullanmak ve nesiller boyu sürecek sistemli bir organik tarım uygulaması olan temiz ürün üretimini desteklemek ve tescil etmek için,

  • Kısacası Ekolojik dengeyi muhafaza ederek Sağlıklı Yaşamak için " ORGANİK " ürün temin edilmelidir.

  • Organik ürünlerin kullanılması ve kullanımının yaygınlaştırılması hem çevreye hem de kendimize olan saygımızın bir gerekliliği olarak algılanmalıdır.

    ÖZÇAY KOOP. olarak Organik çayı Türkiye'de ilk kez üreten firma olmanın gururunu taşımaktayız. Bu gururu tüm tüketicilerimizle paylaşmak bizlere mutluluk vermektedir.

  • ORGANİK ÇAY, üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen bütün aşamalarında sürekli kontrolleri yapılmış ve sertifikalandırılmış bir üründür. Kimyasal ve sentetik hiçbir girdisi olmadığı uluslararası referansa sahip laboratuarlarda yaptırılan analizlerle tescil edilmiştir.
  • Bu sonuçlarla güvenilirliği bir kez daha pekişen ORGANÎK ÇAY 'ı gönül rahatlığı ile tüketebilir, eş ve dostlarınıza tavsiye edebilirsiniz.

    İyi Bir Çay Demlemek İçin...

  • Günlük hayatın yoğunluğundan ve hızından ötürü "Su kaynatılır, çayın üzerine dökülür, demlenince içilir..." şeklindeki tariflere indirgenen çay yapım işlemi, çay tatmada etkin faktörler göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; karşımıza çay demlemenin altın kuralları çıkmaktadır.
  • Bunlar şöyle özetlenebilir:
  • Taze, yumuşak, kireçsiz ve soğuk su kullanmalı.
  • Çay, nem ve harici kokulardan etkilenmeyecek şekilde kuru ve hava almaz bir kaptan saklanmalı.
  • Daha iyi bir demleme ısısı elde etmek için demliği ısıtmalı.
  • Çayın ölçüsüne dikkat etmeli; beher bardak için ortalama bir çay kaşığı dolusu çay ideal ölçü alınmalı.
  • Su tam kaynama noktasında iken suyu demliğe eklemeli.
  • Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için çayı en az 5-7 dakika beklemeli.
  • Çay ve Sağlık apayrı bir konu , çayın sağlığa yararları buradan bakabilirsiniz.

KEYİF ÇAYINIZ " ORGANİK ÇAY "

SAĞLIĞINIZ DAİM OLSUN..

4 Aralık 2009

PATATESLİ BULGUR KÖFTESİ


Malzemeler
5 büyük patates
1,5 su bardağı köftelik bulgur
1 büyük soğan
Zeytinyağı
3 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
3 dal yeşil soğan
1/2 demet maydanoz
1 yemek kaşığı nar ekşisi
1 şeker kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
kırmızı biber
Tuz
  • Patatesleri tuzlu suda haşlayıp kabuklarını soyduktan sonra patates ezici ile veya blendır yardımı ile güzelce ezip püre haline getirelim.
  • Ezdiğimiz patateslerimize sıcakken bulgurumuzu ekleyip harmanladıktan sonra karıştırdığımız kabın üzerine kapak kapatıp yarım saat kadar bekleyip bulgurların yumuşamasını sağlayalım.
  • Bulgurumuz yumuşarken bizde soğanımızı incecik doğrayıp sıvıyağda hafif soteleyelim. Diğer tarafta maydanozumuzu ve yeşil soğanımızı incecik kıyalım.
  • Patates ve bulgur karışımımıza sırayla sotelediğimiz soğan ve yağımızı ardından da salçamızı (acı sevenler biber salçasını artırabilir ) ve nar ekşimizi ekleyip yoğuralım. Maydanoz , yeşil soğanlarımız ve tüm baharatlarımızı katıp son kez yoğurduktan sonra köftemizi elimizde şekillendirerek servis tabağımıza dizip afiyetle yiyelim.

1 Aralık 2009

ELMALI- HAVUÇLU MUFFİN

  • Güzel bir bayramın ardından herkese merhabalar ; Bayram mesajı bırakan , mail atan , arayan herkese çook teşekkürler. Nice güzel bayramlar geçiririz inşallah.

  • Bugün sizlerle kızımın beslenme saati için yaptığım yumuşacık muffinlerimi sunacağım. Bu muffinlerin özelliği içindeki buğday nişastası sebebi ile puf puf yumoş yumoş olmaları. Benim gibi okul için beslenme çantası hazırlayan annelere veya misafir masalarına üzeri çikolata ile süslenip güzel bir alternatif olabilir . Denemek isteyenler için işte tarif ...

Malzemeler :
2 Yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
1 büyük elma
1 havuç
1 yemek kaşığı un ( elmalar için)
1 çay bardağı ceviz
1 çay kaşığı tarçın
1 Vanilya
1 Kabartma tozu
1 su bardağı buğday nişastası
1 su bardağı un


  • Yumurta ve şeker iyice beyazlaşıp köpürene dek çırpılır.Süt ve sıvıyağ ilave edilip düşük ayarda çırpılmaya devam edilir.
  • Bu arada bir kap içerisinde nişasta ,un , kabartma tozu , tarçın ve vanilya elenerek karıştırılır.
  • Elmalar kabuğu soyularak küp küp doğranır ve 1 yemek kaşığı una bulanır.
  • Çırpma kabındaki sıvı malzemelere unlu karışımımız eklenip tahta kaşık yardımı ile karıştırılır. Hazırlanan hamurumuza önce rendelediğimiz havucumuz son olarak una bulanan elmalar ve ceviz içleri ilave edilerek son bir kez karıştırılır.
  • Hamurumuz muffin kağıtları konulmuş muffin kalıplarına pay edilerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında 25 dakika kadar pişirilir. Pişen muffinlerimiz soğutulur , soğuyunca üzerine pudra şekeri serpilir veya istenirse çikolata sosu ile de servis edilip afiyetle yenir.


25 Kasım 2009

PASKALYA ÇÖREĞİ , HEDİYELERİM VE İYİ BAYRAMLAR

  • Bayram kutlamalarımı erkenden yapıp, güzel hediyelerim için papatyama teşekkür edip müsadenizi istiyorum. Herkesin kurban bayramı kutlu olsun . Nice huzur dolu , sevgi dolu, sağlıklı ve sıhhatli bayramlara....
  • Size her zaman güvenerek yaptığım lezzeti yerinde harika kabaran ve puf puf olan paskalya çöreğimin tarifini vereceğim bugün.Acaba ? diye düşünmeden rahatlıkla yapabilirsiniz , denemek isteyenlere şimdiden kolay gelsin diyorum.

Malzemeler
2 Yumurta
1 su bardağı ılık süt
1/2 margarin
1/2 su bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı şeker
1 küp maya (42 gr)
2 tatlı kaşığı mahlep
4 su bardağı un
Tuz

Üzerine
Yumurta sarısı
Fındık


  • Ilık süt , şeker ve maya çırpılır. Elenmiş unun içine bu karşım ve diğer malzemeler eklenerek yumuşak bir hamur elde edilir.
  • Hazırlanan hamur sıcak bir ortamda 3 saat mayalandırılır.

  • Mayalanan hamurdan küçük bir mandalina büyüklüğünde 3 parça kopartılarak parçalar elde döndürülerek uzatılır. Tezgaha konularak örgü şekli verilir. Tüm hamura aynı işlem uygulanır ve paskalya çörekleri yağlanmış tepsiye dizilip üzerine yumurta sarısı sürülüp fındık serpildikten sonra önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirilir.


    Bu cici şeyler canım, şekercim papatya prensesimin doğum günüm ve bayram için gönderdiği hediyelerim .... Dün kargocuyu elinde paket karşımda görünce şaştım. Hayırdır deyip pakete elimi uzattığımda papatyamın ismini görünce şaşırdığım kadar sevindimde. İnce düşünceli kardeşim düşünmüş hamarat ellerini çalıştırmış bana kendi el emeği göz nuru bu güzel peçetelikleri ve turkuazlı kolyeyi yapıp göndermiş.. Teşekkürler canım kardeşim yüreğine eline sağlık iyiki senin gibi bir meleği tanımışım.. Kocaman öpüyorum seni canım...



23 Kasım 2009

BİR KEREBİÇ MASALI , 1 TAŞLA 3 KUŞ

  • Günaydın dostlar , herkese mutlu ve huzurlu bir hafta diliyorum. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bugün kü tarifim kerebiç ve kardeşleri :)
  • Kerebiç kalıplarımı yaz tatili dönüşü görüşüp hasret giderdiğim sevgili Haticeciğim ( KİZHATÇE) hediye etmişti bugün yaparım yarın yaparım derken büyük kızımın doğum gününe kısmet oldu kerebiç kalıplarını kullanmak.. Tekrar teşekkürler haticem kocaman öpüyorum seni.
  • Gelelim kerebiç yapma maceramıza kerebiç'i ilk kez denedim , kilis yöresine ait hatta kökeni suriye olduğu söylenen bu güzel kurabiyeleri sevgili sevgili Haticenin ( portakal ağacı ) tarifi ile denedim. Tarif için çok teşekkür ediyorum.
  • Evdeki malzemeler iç harcına yetmeyince bende hamuru 3'e bölüp 3 ayrı kurabiye elde ettim. Bir kısmını kerebiç , bir kısmını elmalı ay kurabiye kalan kısmını ise çikolatalı kurabiye yapıp tabiri caizse bir taşla 3 kuş vurmuş oldum. İyiki de böyle yaptım davetteki herkesin damak tadına hitap etmiş oldum.
  • Yanlız yapmak isteyenlere ufak bir öneri de bulunayım , ben yaparken içine irmik katmadım ama irmik katılsa daha güzel olur bence tarifi o şekilde veriyorum, siz denerseniz irmikli deneyin... Gelelim tarifimize...
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı ayçiçek yağı
1 paket oda sıcaklığında margarin
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı irmik
Aldığı kadar un ( 5-6 su bardağı)

İç malzemesi:
2.5 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın
1/2 çay bardağı da hindistan cevizi
2 yemek kaşığı pudra şekeri

  • Bütün malzemeleri karıştırıp yumuşak bir hamur elde edelim. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avucumuzun içinde içini oyup karıştırdığımız iç malzemesinden 1 dolu yemek kaşığı ilave edip ağzını kapatalım.

    Hazırladığımız bu yuvarlak kurabiyeyi kerebiç kalıbına ek kısmı üste bakacak şekilde yerleştirip hafifçe bastıralım , kalıbı tepsinin kenarına vurup kerebiç’in kalıptan çıkmasını sağlayalım.

    Yağladığımız veya yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye kurabiyeleri dizip önceden ısıtılmış 160-170 derece fırında üzerleri kızarmayacak şekilde pişirelim. Pişince fırından çıkartıp soğutalım ve soğuyunca üzerine pudra şekeri serpip servis edelim.

20 Kasım 2009

DOĞUM GÜNÜM


  • Ben geldiiim :) hoşgeldim herkese merhabalaaar .

  • Geleli bir kaç gün oldu ama ben anca bloga girebildim . İşyerinde beni bekleyen birikmiş işlerimi halledip bu anlamlı günde sizlerle olmak istedim..

  • Bugün benim doğum günüm , İyiki doğmuşum .... Yukarıdaki güzel dileklerle birlikte nice güzel yıllar diliyorum kendime ( çok mütevaziyimdir hehehe) ... ve tabiki sizlere...

2 Kasım 2009

BOL ÇİKOLATALI EBRULİ PASTA

  • Merhabalar ; Gemiş olsun dilekleriniz ve güzel temennileriniz için çok teşekkürler şükürler olsun ki kızlar ve ben daha iyiyiz epey düzeldik , nasipse çarşamba sabahı kuzenimin düğünü için küçük kızımla beraber İstanbula uçacağız . Bu ayrılık süresince yaklaşık 15 gün kadar buralarda olamayacağım .
  • İstanbul seyehatinde düğün telaşı , akraba ve dost ziyaretleri haricinde zaman ne gösterir bilemem inşallah güzel şeyler yaşar ve hoş anılarla geri dönerim.
  • Bloğumu sizlere sizleri de allaha emanet ediyor hepinize kucak dolusu sevgiler gönderiyor ve bol çikolatalı ebruli pastamla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Pandispanyası İçin (24 cm kalıp )
4 Adet Yumurta
4 kahve fincanı Toz Şeker
1 kahve fincanı Yoğurt
2 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
2 Yemek kaşığı kakao
3 Yemek Kaşığı Kaynar Su
1 Paket Kabartma Tozu
1 Paket Vanilya
4 kahve fincanı un
Kreması İçin:
2 paket krem şanti
1,5 su bardağı süt
2 paket krema
5 yemek kaşığı pudra şekeri
2 paket krema sertleştirici
İçine
Vişne , muz
Üzerine
Çikolata sosu




  • Yumurta akları cam ( özellikle cam ) bir kasede kıvamı koyulaşana dek çırpılır.
  • Ayrı bir kasede yumurta sarılarını, şeker ve kaynar su ile şeker eriyinceye kadar çırpılır.
  • İyice çırpılmış yumurta sarıları ve beyazlarını karıştırıp yoğurt ve sıvıyağıda ekleyip biraz daha çırptıktan sonra elenmiş un , kakao kabartma tozu ve vanilyayı da ilave edip tahta kaşıkla biraz daha çırpıp yağlanmış ve unlanmış kelepçeli kalıba dökerek, önceden ısıtılmış 180 derece fırında 45 -50 dakika kürdanınız temiz çıkana dek pişirin.
  • Not : İlk 45 dakika fırınımızın kapağını açmamaya özen gösterin aksi halde pandispanyanız çökebilir.
  • Pandispanyamız pişip iyice soğuyunca kremamızı hazırlayalım .Kremamız için ;Krem şantilerimiz 1,5 su bardağı soğuk sütle çırpılır kıvam alınca pudra şekeri krema ve krema sertleştirici eklenip tekrar çırpılır. Hazır olan kremamız 5 dakika dolapta bekletilir .
  • Pandispanyamız soğuduktan sonra naylon bir ip veya pasta kesici yardımı ile 3'e bölünür.
  • En üstteki katı en alta gelecek şekilde servis tabağına alınan pandispanyamızın üzerine krememızın 1/3 ü sürülür. Üzerine süzdürdüğümüz vişnelerin ve dilimlediğimiz muzların yarısı yerleştirilir. 2. kat pandispanya yerleştirilerek kalan kremanın yarısı sürülür ve kalan meyveler yerleştirilir.
  • Son kat pandispanyamız da kapatılıp üzerine ve yanlarına kalan kremamız sürülüp düzleştirilir. Kremamızın üzerine hazır çikolata sosundan ince şeritler halinde gezidirilir ve bir çatal yardımı ile hafif hafif çikolata ve krema birbirine katılarak ebruli görüntü elde edilir.
  • Hazırladığımız pastamızı 5 saat buzdolabında beklettikten sonra servise sunabiliriz. Afiyet şeker olsun .
  • ( Bizim kızlar acele ettiğinden dolayı pasta tam donmadan dilimlendi o yüzden kreması biraz cıvık görünüyor aslında donsa çok güzel ve kıvamlı bir krema oluyor. )

    Hazır çikolata sosu kullanmak istemeyenler Kümpet pastamdaki sevgili
    Çikolata sosu kullanabilirler.
  • Aslında pandispanyası kakaolu yapılsa çok daha güzel olur eşim kakaolu pastaları sevmediği için ben genelde sade yapıyorum ama siz kakao seviyorsanız kesinlikle içini kakaolu yapın derim. Çikolata tadı daha da belirgin oluyor ve üzerindeki çikolata ile lezzeti perçinleşiyor.

30 Ekim 2009

KIYMALI ISPANAK

KIYMALI ISPANAK

Malzemeler
1 kg ıspanak
300 gr kıyma
2 orta boy soğan
2 yemek kaşığı salça
1/2 çay bardağı prinç
Karabiber , Tuz
Sıcak su
  • Soğanlar yemeklik doğranıp sıvıyağda pembeleştirilir , ardından kıyma eklenip kıyma suyunu salıp tekrar çekene kadar karıştırılarak kavrulur. Bu arada salça , tuz ve baharatları eklenir.
  • Yıkanıp küçük doğradığımız ıspanağımız ve prinçlerimiz tencereye alınarak 5-10 dakika kadar kendi buharıyla kavrulurlar ardından göz kararı ( yaklaşık 2 su bardağı ) sıcak suyumuzu ilave edip tenceremizin kapağını kapatıp kısık ateşte yemeğimizi pişirelim.
  • Yemeğimiz pişince sarımsaklı yoğurt ile servis edip afiyetle yiyelim.

26 Ekim 2009

NOHUT SALATASI

  • Merhabalar herkese güzel bir hafta diliyorum. Her ne kadar ben güzel başlamadıysam da sizlerin haftası çok güzel olur inşallah .
  • Bizde durumlar biraz limoni, ufaklığın boğazları şişti 2 gündür ateşler içinde . Dr biraz ağır geçiyor 3 gün içinde ateşi düşer 1 haftaya kalmaz epey toparlar dedi. Cumartesi , pazar ataşeten , bu gece de öksürükte hiç uyku uyumadık sabah biraz daha iyi gibiydi meleğim... Sesi kısılmış hiç konuşamıyor , uykusuzluktan göz açamıyor ama öksürükten de uyuyamıyor. İnşallah çarçabuk iyileşir ve eski neşesine kavuşur meleğim.
  • Benim boğazlar da beni zorluyor sesim kısılmaya , vucudum yorgunluk sinyalleri vermeye başladı . Duy artık sesimi HÜLYAAAAA diye bağırıyor resmen ... :)) İNŞALLAH DÜZELİRİZ ...
  • Bugün kü tarifim nefis bir nohut salatası. Ama şimdilik resmi var tarifini yazmaya zamanım yok tarifi sonra gelecek ... Herkese sevgileeer.


Malzemeler

1 tavuk göğsü

1,5 su bardağı nohut

5-6 közlenmiş kırmızı biber

1 küçük kutu mısır

Yeşil zeytin

1/2 demet dereotu

1/2 Limon suyu

Zeytnyağı

Tuz

  • Akşamdan tuzlu suya koyduğumuz nohutumuzu sabah iyice yıkayıp süzdürdükten sonra bir tencereye alıp bol suda iyice yumuşayana dek haşlayalım.
  • Başka bir tencerede tavuğumuzu tuz ilave ederek suda haşlayalım. Tavuğumuz iyice pişince tencereden alıp çok ince olmayacak şekilde tiftikleyelim.
  • Kırmızı biberlerimizi yıkayalım, Fırınımızın telinin üzerine aliminyum folyo serip üzerine biberleri koyup arkalı önlü çevirerek közleyelim. Fırından çıkınca biraz ılıtıp kabuklarını soyalım. ( Dileyen hazır közlenmiş konserve kırmızı biberde kullanabilir onla da aynı lezzeti yakalayabilirsiniz )
  • Haşlanan nohutlarımız soğuduktan sonra tavuğumuz, közleyip kare doğradığımız biberlerimiz ince kıydığımız dereotumuz, dilimlediğimiz zeytinimiz ve mısırlarımız karıştırılır. Bu karışıma zeytinyağı , limon ve tuz eklenerek güzelce harmanlanır. Hazırladığımız salatamız artık servise hazırdır. Afiyetle tüketilir.
  • Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 46 ya ev sahibeliği yapan sevgili Aynur'a gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım.

19 Ekim 2009

PİZZA TAVASINDA GÖZLEME

Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle.. Herkese sevgiler...


Malzemeler
3 yufka
Tereyağ
Peynir

3 yemek kaşığı terayağı eritilerek tezgahın üzerine serilmiş yufkanın her tarafına sürülür. Yufkanın üzerine peynir serpilerek karşılıklı kenarlardan üzerine katlanır. Dört kenarı üzerine katlanan yufkamız büyük bir kare haline gelince pizza tavamıza yada teflon bir tavaya alınırak arkalı önlü kızartılır.
Diğer yufkalara da aynı işlem uygulanarak gözlemeler pişirilir. Servis esnasında ister bütün olarak sarılarak istenirse de benim yaptığım gibi dilimlenerek ikram edilir.


İç malzemesi kıymalı veya patatesli olarak ta hazırlanabilir tercih size kalmış. Pratik bir tariftir ani misafirleriniz için en fazla 10 dakikada hazırlayabileceğiniz bir lezzet.

Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 46 ya ev sahibeliği yapan sevgili Aynur'a gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım.


15 Ekim 2009

MİNİK PİZZACIKLAR

Pizzacı geldi hanıııım , sıcak pizzalarım vaaar , küçük küçük nefis mi nefiiiis ....



Malzemeler
1 Su Bardağı Ilık Süt
1/2 Paket (42 gr) yaş Maya
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 çay Kaşığı Mahlep
1,5 Yemek Kaşığı Şeker
1,5 şeker Kaşığı Tuz
Alabildiği kadar un


İç Harcı için
Sucuk , Sosis
yeşil biber
Kaşar
Zeytin
2 yemek kaşığı acılı ketçap
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı su

Üzerine
Yumurta sarısı


  • Ilık sütte mayayı elimizle eritip bekletmeden şekeri tuzu yağı ve mahlebi koyup karıştırıyoruz.
  • Sonra yavaş yavaş elenmiş unumuzu ekleyerek kulak memesinden daha yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamur ele yapışmayan hafif sulu bir hamur olması yeterlidir , unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamını iyi ayarlamalıyız. Hamurumuzun üzerini kapatıp 1 saat mayalandırıyoruz.
  • Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp elimizle yuvarlatarak açıyoruz ortasına ketçap- su - sıvıyağ ile hazırladığımız sostan sürüp kenarlarını yukarıya doğru 1 cm yükseltip ortasını havuz yaparak kenarları birleştiriyoruz .
  • Tüm hamuru bu şekilde açıp sosladıktan sonra içerlerine sosis , sucuk , biber, zeytin vs. istediğiniz malzemeleri koyup ( kaşarını bu aşamada eklemeden ) kanarlarına yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz.
  • Pişince fırından çıkarmadan rendelediğimiz kaşarımızı üzerine serpip erimesini bekledikten sonra fırından çıkartıp , yine üzerlerinin yumuşak olması için fırından çıkınca fırça yardımı ile üzerlerine sıvıyağ sürüp servise sunalım.

12 Ekim 2009

PORTAKALLI BATON KEK

  • Günaydınlar herkese güzel bir gün ve güzel bir hafta diliyorum.
  • Bugünkü tarifim standart kek tarifimde yaptığım ufacık değişikliklerle ortaya çıkan nefis mi nefis bir kek. Hem portakal hemde çikolatanın nefis uyumu ile yumuşacık puf puf bu kek kışın sıcacık bir çayla içimizi ısıtacaktır.

PORTAKALLI BATON KEK

Malzemeler :
4 Yumurta
1 su bardağı zeytinyağı
1,5 su bardağı şeker
2,5 su bardağı un
1 kabartma tozu
1 vanilya
1 portakal kabuğu rendesi
1 portakal'ın suyu
2 yemek kaşığı damla çikolata



  • Yumurta ve şeker çırpılarak şeker eriyede dek çırpılıp köpürtülür , üzerine zeytinyağı , portakal suyu ve portakal kabuğu rendesi ilave edilerek çırpmaya devam edilir.
  • Daha sonra vanilya , elenmiş un ve kabartma tozu eklenerek çırpılır iyice kıvam alan hamur yağlanmış baton kek kalıbına dökülerek ( normal kek kalıbıda olabilir) damla çikolatalar serpilerek bir çatal yardımı ile karıştırılır.


  • Önceden ısıtılmış 180 c fırında min . 40-45 dakika pişirilir.Soğuyunca kalıptan çıkartılarak servise sunulur. Mis gibi portakal kokusuyla kış aylarınızın vazgeçilmezi olacaktır. Afiyet olsun ....


  • Not: Baton kalıbım paşabehçe'nin standart 31 x12,5 cm baton kalıbıdır.


  • Bu kekimiz sevgili Ferah arkadaşımın düzenlediği Tuz Biber 1. Yemek Etkinliği' ne gönderiyorum


8 Ekim 2009

MOZAİK

  • Çokcukluğuma dair hatırladığım en güzel doğum günü karelerinin vazgeçilmez pastalarından biriydi mozaik pasta. Nedense illa da olsun isterdik . Şimdilerde kızlarım içinde aynı şey geçerli onlarda benim gibi bu lezzete hayır diyemeyenlerden.
  • Hem pratik hem lezzetli bu pastaya hangi çocuk ( vee hangi büyük ) hayır diyebilir ki
MOZAİK PASTA
Malzemeler
2 yumurta
½ kg petibör büsküvi
½ paket pudra şekeri
200 gr margarin (erimiş)
1 su bardağı süt
3-4 Yemek kaşığı kakao
1/2 portakal kabuğu rendesi

  • Büsküviler biraz kalınca ufalanıp diğer tüm malzemeler katılıp yoğrulur. Yağlı kağıt veya streç film serilmiş bir kalıba dökülerek üzeri kapatılır. 5-6 saat dondurucuda bekletildikten sonra buzdolabına alınarak streç filmdem çıkartılarak üzerine fıstık veya hindistan cevizi serpilerek servis edilir.
  • Not: Portakal yada limon kabuğu rendesi isteğe göre konulur. Ben verdiği aromayı çok sevdiğim için koyarım genelde . Ama olmasa da olur.


  • Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 45 e ev sahibeliği yapan sevgili Nihal'e gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım.

6 Ekim 2009

ÇİKOLATALI MEYVELİ YAŞ PASTA

  • Herkese merhaba ; Bu hafta sonu çok üzücü bir olay yaşadım hiç aklıma gelmeyecek bir şey başıma geldi . Hani başkalarının başına gelirde uzaktan " ay bu ne sorumsuzluk nasıl çocuklarına sahip çıkmazlarda bu çocuklar ilaç içip zehirlenir " deriz yaaa .. Hiiç demeyelim ben bir kez dedim Allah işte böyle olur deyip başıma getirdi.
  • Eveet evet yanlış okumadınız küçük kızım cumartesi bir anlık dalgınlık sonucu sakız niyetine annemin astım ilaçlarını içti. Cumartesi anneme gittik ben o an ablasıyla ders çalışıyordum oda babannemle oturma odasında çizgi film seyrediyordu , bir an odadan dışarı çıktı babaannemde benim yanıma geldi sanıp bakmadı bizde o ara ders molası verdik oturma odasına geçip ceydayı görmeyince aramaya başladım , bağırıyorum ses yok bu pey hayra alamet değil sessiz kaldıysa muhakkak bir şey yapıyordur. Mutfağa doğru yönelince ceydayı elinde annemin astım ilacıyla gördüm bir taneside yerdeydi kapsül açılmış içindeki toz yoktu. Sakız sanıp ağzında çiğnemiş içindeki tozu yutmuş kapsülü eritemeyince tükürmüş diğer kapsülü açmaya çalışıyordu. Onu öyle görünce şok oldum verdiğim tepkiyi anlatmaya kelimeler yetmez. Hemen dr arkadaşımı aradım acile götür midahale yapalım dedi. Vee gerisi malum hastane - mide yıkatma operasyonu.
  • Yavrucum öyle fena oldu ki anlatamam hastane yerinden oynadı desem yeridir. Allah kimselere yaşatmasın kimsede benim başıma gelmez demesin. Sakın ve sakın çocuk olan evde ilaçları ulaşılabilir yerlere koymayalım. Olacak bu ya yukarılarda olsa bile muzurluk işte merak edip sandalye koyup çıkıp alabiliyorlar.
  • Bu üzücü olaydan sonra mesele nasıl bir tarife bağlanır bilemiyorum o yüzden sizi hazal'cığımın doğum gününde yaptığım yaş pastanın tarifi ile başbaşa bırakıyorum.


Pandispanyası İçin
6 Adet Yumurta
6 Türk Kahvesi Fincanı Toz Şeker
6 Türk Kahvesi Fincanı Un
1,5 Türk Kahvesi Fincanı Yoğurt
3 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
4,5 Yemek Kaşığı Kaynar Su
1 Paket Kabartma Tozu
1 Paket Vanilya
Kreması için:
600 gr labne
1 su bardağı pudraşekeri
2 su bardağı krema
1/2 su bardağı süzme yoğurt
2 paket vanilya
3 paket krema sertleştirici
İçi için
2 adet muz
1 Şeftali
Misket çikolata
Süslemesi İçin
Misket çikolata
Şeftali , Muz
Üzüm , Nar
Çikolata rendesi
Üzerine
1 paket jöle
  • İlk olarak pandispanyamızı hazırlayalım .
  • Pandispanyamız için ; Yumurta aklarını cam bir kasede bembeyaz olup yoğunlaşıp krem şanti kıvamına gelene dek çırpalım. Şekerin yarısını ekleyip şeker eriyinceye kadar çırpmaya devam edelim.
  • Ayrı bir kasede yumurta sarılarını, kalan şeker ve kaynar su ile şeker eriyinceye kadar 10 dakika çırpalım . Ardından yağı , yoğurdu ilave edip biraz daha çırpıp yumurta aklarına ekleyelim.
  • Elediğimiz unu kabartma tozunu ve vanilyayı sıvı karışımımıza ekleyip çırpma teli ile biraz daha çırparak hamurun kıvam almasını sağlayalım . Hamurumuzu yağlanıp unlanmış 26 cm'lik kalıbımıza dökerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında yakşalık 50 -55 dakika pişirelim. ( ilk 45 dakika fırının kapağını hiç açmayalım pandispanyamız çökebilir.)
  • Pandispanyamız pişince 2-3 saat dinlendirelim. ( Ben bir gece önceden yapıp pandispanyayı 1 gece dinlendiriyorum daha güzel oluyor ) Dinlenen pandispanyamızı naylon ip yada bıçak yardımı ile 2 veya 3 kata ayıralım.

    Pastamızın kreması için ;
  • Krema için gerekli olan tüm malzemeyi çırpma kabına alıp mikserle kıvamı yoğunlaşıp krema kıvamına gelene dek çırpalım.
  • Pastamızın içi için gerekli meyveleri soyup istediğimiz şekilde ( ben küp küp dilimledim) dilimleyelim.
  • Katlara ayırdığımız pandispanyamızın ilk katını servis tabağına yerleştirip kremamızın 1/3 ünü pandispanyamıza sürüyoruz. ( Pandispanya yoğurtlu olduğu için oldukça nemli oluyor o yüzden katları ayrıca ıslatmıyoruz) Meyvelerimizden ve çikolatalarımızdan serpip ( 3. resim) ikinci katımızı kapatıyoruz.
  • Pandispanyamızın ikinci katında da aynı işlemleri uygulayıp ( krema sürüp meyve ve çikolata serpiyoruz ) en son katımızı pastamızın üzerine yerleştiriyoruz. Kalan krema ile en üstü ve kenarları sıvayıp süslememize geçiyoruz.
  • Patamızın en üst süslemesi için kalan misket çikolata ile kenarları çevirip ardından şeftali, muz , nar taneleri ve üzüm ile istediğimiz şekilde süslüyoruz. Kenar kısımlara ise rendemizin geniş kısmı ile rendelediğimiz bitter yada sütlü çikolatamızı serpiyoruz.
  • Pastamızın süsleme işi de bittikten sonra jölemizi üzerindeki tarife göre su ile pişirip hafif ılıtıp bir fırça yardımı ile meyvelerimizin üzerine dikkatlice sürüyoruz.
  • Artık hazır olan pastamızı 3-4 saat dolapta dinlendirdikten sonra servise sunup afiyetle yiyoruz.

Krema tarifi sevgili kibele'ye ait kendisine teşekkür ediyorum.

Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 45 e ev sahibeliği yapan sevgili Nihal'e gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım.

1 Ekim 2009

KIYMALI PİDE

  • Merhabalar ... Size harika bir pide tarifim var bugün. Kesinlikle denenecekler listenize eklemeniz gereken bir tarif bence ...
  • Aşağıdaki ölçüden 2 fırın tepsisi kıymalı pide çıkıyor. Ben normal boyutlarda 1 tepsiye 6 adet sığacak şekilde ( kabarma paylarını da ekleyerek ) toplamda 12 adet orta boy pide yaptım. Boyutunu siz misafirlerinize veya ev ahalisine göre ayarlayabilirsiniz.
  • Nasıl olursa olsun her hali ayrı güzel bu pidenin. Pidesi pamuk gibi yumuşacık oluyor , ağıza atınca resmen pidesinin içine gömülüyormuş gibi hissediyor insan. Kesinlikle ve kesinlikle hemde hemen denemelisiniz bence...:))



Malzemeler

2 Su Bardağı Ilık Süt
1 Paket (42 gr) yaş Maya
1 su bardağımdam az eksik sıvıyağ
1 çay Kaşığı Mahlep
3 Yemek Kaşığı Şeker
1 Yemek Kaşığı Tuz
Alabildiği kadar un

İç Harcı için
400 gr kıyma
2 büyük domates
1 büyük soğan
3-4 adet yeşil biber
Karabiber
Tuz
Maydanoz

Üzerine
Yumurta sarısı




  • Ilık sütte mayayı elimizle eritip bekletmeden şekeri tuzu yağı ve mahlebi koyup karıştırıyoruz.
  • Sonra yavaş yavaş elenmiş unumuzu ekleyerek kulak memesinden daha yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
  • Hamur ele yapışmayan hafif sulu bir hamur olması yeterlidir. Katı bir hamur olursa pideler sert olur. O yüzden unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamını iyi ayarlamalıyız.
  • Hamurumuzun üzerini kapatıp iki katına çıkana kadar yaklaşık 2 saat mayalandırıyoruz.
  • Hamurumuz mayalanırken iç harcımızı hazırlayalım. İç harcımız için kıymamıza kabuklarını soyup küp küp doğradığımız domatesimizi , biberlerimizi , soğanımızı , tuz, karabiber ve maydanozumuzu ekleyip güzelce yoğuruyoruz.
  • Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar kopartıp oklava veya merdana yardımı ile azcık un serperek uzunca açıyoruz ortasına hazırladığımız iç harcımızdan koyup ortası birazcık açık kalacak şekilde uzun kenarları üzerine katlayıp iki uçtan hamurumuzu birleştiriyoruz. ( İyice birleştirmeliyiz pişerken kabardığı için açılabiliyor )
  • Bütün hamur bitince üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz.
  • Piştikten sonra pidelerimizin kabukları sertleşmesin diye sıcakken yumurta fırçası yardımı ile pidelerimizin üzerlerine sıvıyağ sürüp üzerini temiz bir -iki el bezi ile kapatıp yumuşatıyoruz. Sonrasında da afiyetle yiyoruz..