30 Aralık 2009

ARKADAŞ DAVETİ VE KISA BİR ARA

  • Merhaba arkadaşlar ; Bir haftadır bloguma uğrayamadım ve haliyle sizleri de ziyaret edemedim. Anneannemin aniden rahatsızlanması sebebi ile annem İstanbul'a gitmek zorunda kaldığı için çocuklara bakmak için izne ayrıldım. Bir ay evde olacağım , kızlarla doya doya zaman geçirmeyi ve bol bol gezmeyi planlıyorum ...

    Bloğumu küçük kızımdan zaman buldukça güncelleyeceğim inşallah. Hanfendi beni her sabah uyandığında karşısında görünce " aaaa annem işe gitmemiş yaşasıııın " deyip boynuma sarılıyor ve akşama kadar yanımdan ayrılmıyor. O böyle davranınca ben kalbimden vuruluyorum. Çalışan anne olmanın zorluklarını tekrar tekrar anlıyor ve yaşıyorum. O minicik kalbiyle neler düşünüyor kimbilir.

    Bildiğiniz üzere Muharrem ayındayız rabbim bereketini eksik etmesin herkesin dualarını kabul etsin. Aşuremi dün yaptım ama makinenin azizliğine uğradığım için resimleyemedim. Henüz aşuresini yapmamış olanlar için işte
    Tarif .

    Vee yine koca bir yıl bitiyor yarın yeni bir yıla gireceğiz , herkese sağlık mutluluk ve huzur dolu bir yıl diliyorum. 2010 yılı vatanımıza milletimize hayırlı olur inşallah. Herkese kucak dolusu sevgiler ...

  • Yukarıdaki masa hafta sonu büyük kızım Hazal'ın sınıf arkadaşları ve anneleri için hazırladığımız masa . Masanın tabak- peçete süsleme kısmı hazala ait. Hem büyüklere hem küçüklere hitap eden bir menü olsun istedik ana kız.
  • Masanın assolisti kerem şantili - soslu brovnilerimizdi. Çocuklar görüntüye bayıldılar.

  • Masamızın vazgeçilmezleri salatalarımız her zaman ki gibi baştacımız. Benim her kış yapıp kavanoz kavanoz sakladığım kırmızı biber salatası

  • Yine çok lezzetli , çok sevdiğim ve kendimce ne istersem katıp harmanladığım tavuk salatam. Çok basit ama bir o kadar da lezzetli... Tarif çok yakında ....
  • Benim gibi şerbetli tatlılarla arası olmayanlara göre nefis mi nefis bir alternatif portakallı etimek tatlısı.. Portakalla tadı duble nefis oldu. Benim ve diğer misafirlerimin favorisiydi ilk çatalı alan ardından tarifi istedi.... :)
  • Sıkça ve çeşit çeşit ( limonlu - portakallı - muzlu ) yaptığım muhallebili kurabiyeyi bu sefer portakallı yaptım çok hoş aromalı nefis kurabiyelerim oldu.
  • Veee finale yaraşır güzellikte bir lezzet su böreği . Tarif burada

23 Aralık 2009

PASTANE POĞAÇASI

  • Merhabalar , günaydınlaar .... Kulağımdaki sorunu merak edip , geçmiş olsun dileklerini iletenlere çook teşekkürler. Dün yapılan ufacık bir operasyonla kulağımdaki sorundan kurtuldum çok şükür artık rahat rahat duyabiliyorum... İnsan elindekinin değerini kaybedince daha güzel anlıyormuş gerçekten. Allah herkese sağlık sıhhat ve mutluluk versin ... AMİİN


    Bugün kü tarifim yine hem beslenme saati için çeşit arayan annelere , hem kahvaltılara hem de davet masalarına yaraşır güzellikte yine yumuşacık ve nefis bir pastane poğaçası . Deneyin derim gerçekten pastanelerdekilerden hiç bir farkı yok tek ve en önemli fark daha hijyenik olması ve anne eli değmesi.. :)
  • Tarif sevgili 40fırınekmek'e ait. Oda tarifi İstanbulda bir pastane ustasından almış. Kendisine ve değerli ustamıza çok teşekkürler ediyorum. Tarif için linke tıklamanız yeterli. Yapılış aşamalarını resimlerle çok güzel izah ettiği için sizi direk sayfaya yönlendiriyorum..

18 Aralık 2009

DAVET MASAM VE ELMALI MİLFÖYLER

  • Herkese hayırlı cumalar , Sağlık durumumu merak eden , yorum ve mesaj bırakan herkese çok teşekkürler. Çarşamba günkü operasyon salı sabah 9' a ertelendi şu anda ilaç kullanmaya devam ediyorum. Bakalım salı günü allah neler gösterir bize. Dua edin olurmu.. :)
  • Bu masa işyerinden bir arkadaşımız ve eşi için yemekten sonra çay içerken hafif atıştırmalık şeyler olarak hazırlanmış bir masa . Evde olan malzemelerle 1-2 saat içerisinde hazırladığım bu leziz ve pratik masada Tava böreği , portakallı kek , rus salatası ve bugün tarifini vereceğim elmalı milföycükler vardı.

    Tariflere geçmeden önce bu güzel mamaları servis yaptığım tabakları bana doğum günümde hediye eden sevgili can dostum biricik kankam süheylacıma teşekkür ediyorum. Renkarenk servislerle gözüm gönlüm açıldı tekrar teşekkürler arkadaşım iyiki varsın.

  • Portakallı Kek , Tava Böreği ( Tarifler sitede mevcut )

  • Rus Salatası ( tarif sitede mevcut)

Malzemeler

1 paket milföy hamuru

İç Harcı İçin :

3-4 orta boy elma

1 çay bardağı şeker

1 su bardağı fındık veya ceviz içi

2 yemek kaşığı tarçın

Üzeri İçin :

Pudra şekeri

  • Önce elmalarımızı soyup rendeleyelim. Rendelediğimiz elmaları bir tavaya alıp şeker ve tarçını katıp elmalar suyunu verip tekrar çekene kadar güzelce pişirelim. Ateşten alacağımız zaman fındık içi ekleyip güzelce karıştırıp soğumaya bırakalım.
  • Diğer tarafta yumuşayan milföy hamurlarımızı katı yağ ile yağladığımız muffin kalıplarının içine yerleştirelim ( altta 2. resim) ardından hamurlarımızın içine ılınan elmalı harcımızı paylaştıralım ( altta resim 3)
  • Sonra milföylerimizin uçlarını ortada birleştirerek bastırmadan uç kısımlarından ayrılmamaları için kürdan batıralım. ( altta resim 4) Son olarak yumurta sarısı sürüp milföylerimizi önceden ıdıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirelim.
  • Pişip soğuyan elmalı milföylerimizin üzerine pudra şekeri serpilerek servis edelir ve afiyetle tüketilirler.



16 Aralık 2009

MİM

  • Sevgili ateşböceğim ümmühanım beni sobelemiş. Onun sobesine cevap verip saat 2,30 da işitme güçlüğü çektiğim sol kulağıma ufak bir operasyon yaptırmak için kaçıyorum. Herkese kucak dolusu sevgiler...

  • Ben cevaplamak isteyen herkesi sobeliyorum hadin bakalım biraz beni tanıyın biraz da kendinizden bahsedin ....
  • 1. Blogunu hergün yazabilmek icin nelerden fedakarlık etmek zorunda kaıiyorsun?

    Aslına bakarsanız herhangi bir şeyden fedakarlık etmiyorum. İşyerinde yoğunsam bloguma zaman ayıramam evde de çocuklar uyumamışsa onlardan fedakarlık edipte bloguma giremem. Haliyle bu ikisinin ortasında boş olduğum zamanlarda , çay kahve molalarında güncelliyorum blogumu . Öyle üstün körü 2 dakikada yazıp çıkayım diyemiyorum , içime sinmeyen bir yazıyı bitse dahi yayınlamıyorum zamanı gelmedi düzenlemem lazım deyip taslaklara kayıt ediyorum. Kısacası zamana göre ayarlıyorum kendimi ve blogumu…:)

    2. Blog arkadaşlarından kac tanesiyle buluşabilme şansı bulabildin?

    Biricik hemşerim namı değer kizhatcem ile buluştuk bu yaz. Kısa bir buluşma oldu bu doyamadık birbirimize . İnşallah tekrar edeceğiz bu buluşmayı… Buradan Trabzonlu blogculara da sesleniyorum. En kısa zamanda bir Trabzon buluşması ayarlayalım tanışıp kaynaşalım olurmu…

    3. En son aldığın garip sey?

    İşime yaramayacak kullanmayacağım garip şeyler almam pek. Düşünüyorum düşünüyorum aklıma gelmiyor . Garipmiyim neyim :)

    4. Şeker gibi olduğum anlar?

    Ben hep şekerim zaten huyum kurusun…Şaka bir yana mutlu olduğum zamanlar şeker gibiyimdir. Pek biber olmam zaten sakin ve sevecen biriyimdir.

    5. Arkadaşım sormayın dediğiniz şey?

    Küçük kızım için “ bu kızmı oğlan mı” sorusu erkeğe çok benziyormuş tövbe tövbe erkekler pembe giyip saçına toka takıyorlarmı…Birde aaaa hülyacım zayıflamışmısın deyip beni sevindirip ardından ama sanki yüzün çökmüş , göz altların morarmış deyip şok etmiyorlarmı... sinir oluyorum.

    7. Blog sahibi nerelerde görülebilir?

  • Evi ile işi arasında mekik dokurken :) en büyük hobisidir zatı şahanelerinin :) … Kalan zamanlarda markette alışverişte veya büyük kızıyla dışarıda gezmelere çıkmış…

    8. Bloguna neden bu ismi verdin?


    Ben taze pişmiş yemeği çok severim. Ertesi güne kalan yemekleri aynı keyif ve istekle yemem. Buram buram dumanı üstünde yemekler ne olursa olsun tercihimdir.Bu yüzden de blogumun ismini buramburam koydum. Bana tazeliği ve lezzeti anımsattığı için.

    9. Blogu yazarken attığın star tribin…

    Trip atmam , ama okunmak yorum almak beğenilmek beni çok mutlu ediyor .


    10. Kendini okutan blog

    Samimi , içten, doğal ve düzgün üslüpla yazılmış olması yeter bana. Konu ne olursa olsun üslüp ve bakış açısı çok önemli. Okuduğumda karşımdaki sanki donuk bir ekran değil de samimi bir dostmuş izlenimi veren blogları okumayı çok seviyorum

15 Aralık 2009

EZO GELİN ÇORBASI

  • Günaydınlar... İş yoğunluğundan pek uğrayamaz oldum buralara.. Aslında sırada bekleyen sorfalarım ve güzel tariflerim var ama resimlerini fırsat bulup pc'ye aktaramadım henüz.
  • İnşallah şu yoğunluğum biraz hafifler de bende sizlere daha çok zaman ayırırım. Herkese huzur ve mutluluk diliyorum.
Malzemeler
1 kase mercimek
1 yemek kaşığı prinç
1 yemek kaşığı bulgur
1 havuç
1 küçük patates
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı salça
2 y. kaşığı tereyağ
Tuz , kırmızı biber
Nane



  • Mercimek, bulgur ve prinç bir kaba alınarak ılık suda 5 dakika kadar bekletilir. Ardından bol su ile yıkanıp süzdürülür.
  • Tenceremize yağımızı koyup ardından küçük küçük doğradığımız soğanımızı ekleyip pembeleşene dek kavuruyoruz. Soğanlarımız kavrulunca üzerine unumuzu ekleyip 5 dakika unun rengi hafif dönene kadar kavuruyoruz.

  • Kavrulan una salçamızı ilave edip mercimeği , princi ,bulguru rendelediğimiz patates ve havucu ekleyip bu şekilde 5 dakika daha kavurup 1,5 - 2 litre kadar sıcak su ilave edelim . Tuzumuzu ve baharatlarımızı ( nane hariç) koyup mercimeğimiz iyice yumuşayıncaya dek çorbamızı kaynatalım.
  • Pişen çorbamızı ateşten almadan önce nanesini ekleyip 5 dakika kadar daha pişirip altını kapatıp blenddırdan geçirip bol limonla servis edelim.
  • Yanında bol limonlu mevsim salatası hııım nefis ... Salatayı sunum alternatifi olabilir diye yayınlıyorum ....Afiyet şeker olsun.

11 Aralık 2009

PUF PUF SANDVİÇLER

  • Günaydınlar efendim ...Herkese mutlu bir gün ve ardından güzel bir hafta sonu diliyorum , herşey gönlünüzce olsun...
  • Bugünkü tarifim benim gibi çocuğu okula giden ve beslenme saati için bugün ne yapsam diye düşünen annelere güzel bir alternatif olan kızımın beslenme saati için hazırladığım sandviç ekmekler . İçine istediğiniz malzemeleri koyarak değişik sandviçler hazırlayabileceğiniz yumuşacık ve nefis bir tarif bu.
  • Bu tarifle içine peynir veya istediğiniz herhangi bir harcı koyup yumuşacık poğaçalar veya küçük küçük yapıp içine krempeynir + beyaz peynir+ maydanoz üçlüsü sürüp minik ponçiklerde yapabilirsiniz. 3 alternatifli olan bu lezzeti denemek isteyenler için bayatlamayan ertesi günde bile tazeliğini koruyan tarifimiz şöyle ....


Malzemeler

1 Su Bardağı Ilık Süt

1/2 Paket (42 gr) yaş Maya

1/2 su bardağı sıvıyağ

1,5 Yemek Kaşığı Şeker

1,5 şeker Kaşığı Tuz

1 çay kaşığı ucuyla mahlep

Alabildiği kadar un,


Üzerine:

Yumurta sarısı

bir fiske şeker



  • Ilık sütte mayayı elimizle eritip bekletmeden şekeri , tuzu , mahlebi ve yağı koyup karıştırıyoruz. Sonra yavaş yavaş elenmiş unumuzu ekleyerek kulak memesinden daha yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamur ele yapışmayan hafif sulu bir hamur olması gerek yoksa sandviçlerimiz istediğimiz yumuşaklıkta olmazlar , unu yavaş yavaş ekleyerek kıvamını iyi ayarlamalıyız.
  • Hamurumuzun üzerini kapatıp sıcak bir yerde 1 saat mayalandırıyoruz.

  • Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp elimizle yuvarlatarak tepsimize diziyoruz. Tepside de yarım saat mayalandırdıktan sonra sandiviçlerimizin üzerine bir fiske şeker ( daha güzel kızarmasını sağlar) ile karıştırdığımız yumurta sarısını dikkatlice sürüp önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana dek pişirelim.Sandviçlerimiz piştikten sonra sıcakken üzerine yumurta fırçası ile azcık sıvıyağ sürüp üzerlerinin sertleşmesini engelleyelim.
  • Daha sonra soğuyan sandviçlerimizin ön kısımdan ortasını kesip (tamamen kesmiyoruz arka kısım kesilmeyecek) içine istediğimiz malzemeyi koyup nefis sandviçler hazırlayıp afiyetle yiyelim.
  • Bu tarifim Porselen Demlik Çay Saati # 49'a ev sahibeliği yapan sevgili Alime'ye gitsin. Kolaylıklar diliyorum arkadaşım

9 Aralık 2009

ORGANİK ÇAY

  • Bugün yemek tarifi yook. Bugün size Organik çayı anlatmaya çalışacağım. Daha önceleri de bahsetmiştim , ben 10 yıldır özel bir çay fabrikasında ( Özçay) Kalite Sistem Yöneticisi olarak görev yapmaktayım.

    Dün yine tatlı bir tesadüf sonucu sevgili sevgili Tijen Hanımın sayfasında Organik çay ( Özçay Bayisinden ) satın aldığını yazmış ve kafasında organik çayla ilgili bazı soru işaretleri oluşmuş. Bende okuyunca hemen yanıtlamaya çalıştım nacizane.. Ardından da sevilay hanım Organik çay almak istediğini yazınca bende önce size Organik çayı anlatmak istedim.

    Türkiyede ilk firmamızın ürettiği Organik çayı , özelliklerini , neden tercih etmemiz gerektiğini ve en önemlisi iyi bir çayı nasıl demlememiz gerektiğini aşağıda izah etmeye çalıştım.

    Çay tiryakisi olup Organik Çay veya Özel Harman olarak hazırladığımız Hediyelik çaylarımızdan almak isterseniz bana bildirmeniz yeterli olacaktır. Çaylarınız adrese teslim kapınıza kadar gelir efendim : )

    Çay bitkisi , çay çieçeği ve çay bahçelerinin resmi öncelikle sizin için Tijen hanım :) Yerinde bahçesinde görmekte nasip olur inşallah...

    Yazın karadenize gelen tüm tur firmaları fabrikamızı ziyaret edip , misafirlerimiz bahçemizde çayını yudumlayıp keyifli dakikalar geçirip yıl boyunca içecekleri ve hediye verecekleri çaylarını da alıp güzel anılarla ayrılıyorlar fabrikamızdan .. Sizinde yolunuz karadenize düşerse Trabzon- Uzungöle çıkarken hemen yolun üzerindeki Özçay'ımıza uğramayı unutmayın olurmu... Ben burda sizi bekliyor olacağım ....
  • Çay çiçeği henüz filizlenmemiş çay önce çiçeklerini açıp filizlerinin müjdesini verir.

  • Ardından göz alabildiğine yeşil olan çay bahçelerimiz filizlenmeye başlar.

  • Vee nihayet en güzel hasadın yapıldığı Mayıs ayında ilk filizlerini verir çay bahçelerimiz. İlk 2,5 yaprak en kaliteli çayın yapıldığı kısımdır.

  • ORGANİK TARIM NEDİR
  • Organik Tarım; üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Organik tarımın geçmişi 20.yüzyıla dayanmaktadır. Zira çevre bilinci ve ozon tabakasındaki incelme ve dünya geleceğinin tehlikeye girmesi gibi konular gündeme gelmiştir.

  • Önceleri çok çeşitli yöntemler ve teoriler geliştirilmiş, hatta bu yöntemlere astrolojik boyutlar katılarak ay ve yıldızların etkisini de üretime katan ekoller ortaya çıkmıştır. Tüm bu ekoller incelendiğinde görülen temel öğe; ekolojik dengenin korunarak, bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte aile işletmeciliği şeklinde yapılması, dolayısıyla üretimden tüketime kısa devrelerin kurularak kendi kendine yeterliliğin sağlanmasıdır.

  • NEDEN ORGANİK ÇAY

  • Genç kuşakların hiç bilmediği, yaşlıların ise özlemle anımsadıkları meyve ve sebzelerin hoş aroma ve tadını alabilmek için,

  • Başta kanser kabusu olmak üzere hastalanma korkusu olmadan güvenle beslenebilmek için,

  • Doğanın ekolojik dengesini bozmadan biyolojik çeşitliliği koruyabilmek ve çocuklarımıza devredebilmek için,

  • GDO'larda ( Genetik Değişikliğe Uğramış Organizma ) Biyolojik çeşitliliği ve genç insan neslinin yaşamlarını hiçe sayan ürünlerle beslenmek zorunda kalmamak için,

  • Organik olduğu kontrolör firmalarca kontrol edilerek sertifikayla belgelenmiş ve ambalajının üzerine yazılmış olan ürünlerle beslenebilmek için,

  • Bilinçli bir tüketici olarak organik ürünler kullanmak ve nesiller boyu sürecek sistemli bir organik tarım uygulaması olan temiz ürün üretimini desteklemek ve tescil etmek için,

  • Kısacası Ekolojik dengeyi muhafaza ederek Sağlıklı Yaşamak için " ORGANİK " ürün temin edilmelidir.

  • Organik ürünlerin kullanılması ve kullanımının yaygınlaştırılması hem çevreye hem de kendimize olan saygımızın bir gerekliliği olarak algılanmalıdır.

    ÖZÇAY KOOP. olarak Organik çayı Türkiye'de ilk kez üreten firma olmanın gururunu taşımaktayız. Bu gururu tüm tüketicilerimizle paylaşmak bizlere mutluluk vermektedir.

  • ORGANİK ÇAY, üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen bütün aşamalarında sürekli kontrolleri yapılmış ve sertifikalandırılmış bir üründür. Kimyasal ve sentetik hiçbir girdisi olmadığı uluslararası referansa sahip laboratuarlarda yaptırılan analizlerle tescil edilmiştir.
  • Bu sonuçlarla güvenilirliği bir kez daha pekişen ORGANÎK ÇAY 'ı gönül rahatlığı ile tüketebilir, eş ve dostlarınıza tavsiye edebilirsiniz.

    İyi Bir Çay Demlemek İçin...

  • Günlük hayatın yoğunluğundan ve hızından ötürü "Su kaynatılır, çayın üzerine dökülür, demlenince içilir..." şeklindeki tariflere indirgenen çay yapım işlemi, çay tatmada etkin faktörler göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; karşımıza çay demlemenin altın kuralları çıkmaktadır.
  • Bunlar şöyle özetlenebilir:
  • Taze, yumuşak, kireçsiz ve soğuk su kullanmalı.
  • Çay, nem ve harici kokulardan etkilenmeyecek şekilde kuru ve hava almaz bir kaptan saklanmalı.
  • Daha iyi bir demleme ısısı elde etmek için demliği ısıtmalı.
  • Çayın ölçüsüne dikkat etmeli; beher bardak için ortalama bir çay kaşığı dolusu çay ideal ölçü alınmalı.
  • Su tam kaynama noktasında iken suyu demliğe eklemeli.
  • Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için çayı en az 5-7 dakika beklemeli.
  • Çay ve Sağlık apayrı bir konu , çayın sağlığa yararları buradan bakabilirsiniz.

KEYİF ÇAYINIZ " ORGANİK ÇAY "

SAĞLIĞINIZ DAİM OLSUN..

4 Aralık 2009

PATATESLİ BULGUR KÖFTESİ


Malzemeler
5 büyük patates
1,5 su bardağı köftelik bulgur
1 büyük soğan
Zeytinyağı
3 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
3 dal yeşil soğan
1/2 demet maydanoz
1 yemek kaşığı nar ekşisi
1 şeker kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
kırmızı biber
Tuz
  • Patatesleri tuzlu suda haşlayıp kabuklarını soyduktan sonra patates ezici ile veya blendır yardımı ile güzelce ezip püre haline getirelim.
  • Ezdiğimiz patateslerimize sıcakken bulgurumuzu ekleyip harmanladıktan sonra karıştırdığımız kabın üzerine kapak kapatıp yarım saat kadar bekleyip bulgurların yumuşamasını sağlayalım.
  • Bulgurumuz yumuşarken bizde soğanımızı incecik doğrayıp sıvıyağda hafif soteleyelim. Diğer tarafta maydanozumuzu ve yeşil soğanımızı incecik kıyalım.
  • Patates ve bulgur karışımımıza sırayla sotelediğimiz soğan ve yağımızı ardından da salçamızı (acı sevenler biber salçasını artırabilir ) ve nar ekşimizi ekleyip yoğuralım. Maydanoz , yeşil soğanlarımız ve tüm baharatlarımızı katıp son kez yoğurduktan sonra köftemizi elimizde şekillendirerek servis tabağımıza dizip afiyetle yiyelim.

1 Aralık 2009

ELMALI- HAVUÇLU MUFFİN

  • Güzel bir bayramın ardından herkese merhabalar ; Bayram mesajı bırakan , mail atan , arayan herkese çook teşekkürler. Nice güzel bayramlar geçiririz inşallah.

  • Bugün sizlerle kızımın beslenme saati için yaptığım yumuşacık muffinlerimi sunacağım. Bu muffinlerin özelliği içindeki buğday nişastası sebebi ile puf puf yumoş yumoş olmaları. Benim gibi okul için beslenme çantası hazırlayan annelere veya misafir masalarına üzeri çikolata ile süslenip güzel bir alternatif olabilir . Denemek isteyenler için işte tarif ...

Malzemeler :
2 Yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
1 büyük elma
1 havuç
1 yemek kaşığı un ( elmalar için)
1 çay bardağı ceviz
1 çay kaşığı tarçın
1 Vanilya
1 Kabartma tozu
1 su bardağı buğday nişastası
1 su bardağı un


  • Yumurta ve şeker iyice beyazlaşıp köpürene dek çırpılır.Süt ve sıvıyağ ilave edilip düşük ayarda çırpılmaya devam edilir.
  • Bu arada bir kap içerisinde nişasta ,un , kabartma tozu , tarçın ve vanilya elenerek karıştırılır.
  • Elmalar kabuğu soyularak küp küp doğranır ve 1 yemek kaşığı una bulanır.
  • Çırpma kabındaki sıvı malzemelere unlu karışımımız eklenip tahta kaşık yardımı ile karıştırılır. Hazırlanan hamurumuza önce rendelediğimiz havucumuz son olarak una bulanan elmalar ve ceviz içleri ilave edilerek son bir kez karıştırılır.
  • Hamurumuz muffin kağıtları konulmuş muffin kalıplarına pay edilerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında 25 dakika kadar pişirilir. Pişen muffinlerimiz soğutulur , soğuyunca üzerine pudra şekeri serpilir veya istenirse çikolata sosu ile de servis edilip afiyetle yenir.